0

necip fazıl kısakürek sözüdür. severim de üstadın her sözü bir şaheser benim için. zira birgün çile adlı eseri okumaya karar vermiştim. arada hoşuma giden sözü olur altını çizerim diye yanima da kalem aldim bir yerden sonra farkettim ki tum kitabı çiziyorum ben. söze geçelim. insanlar gibi duygular da yorulur zamanla fakat vicdanı ve duyguları biraz da mantığı arasında kalan insanlar direkt olmaktan korktukları icin karşı tarafa suçu yükleyip kendini böyle kandırıp kurtulmak istedikleri için yavas yavas köprüleri yıkıp duvarlar örmeye başlarlar. bunu ince imalar belirsiz tavırlarla yaparlar. mesela ararsın açmaz saatler hatta günler sonra döner görmemişim kadar saçma bir gerekçe öne sürer. görüşmek istersin hep işi vardır, ya hastadır, ya da önemli bir görüşmesi vs kısaca hep bir bahanesi vardır. onu bunu bahane eder durur. ister ki sen artik sıkıl ve sen ver kararı. o senden gözünden gönlünden düşmek icin zorlar sınırları yani yaprak düşmek istiyor artik senden ve bahane sonbahar. zaten bu yaptıkları onu senin gözünde kuru bir yaprak kadar değersiz yapacaktır zamanla. çünkü gitmenin bile şerefli onurlu hali vardır. senin kişiliğine saygısı olan insan sana gelirken gösterdiği özeni senden giderken de gösterir. bunu gösteremeyen insan iyi ki de gidiyordur zaten. iyiki de gitmiştir hatta cok bile kalmıştır. cesur insanlar doğrudan ayrılığı seçer korkak insanlar bahanelere sığınır. bizim hayatımızda korkak insanlara yer yok.