ülkemizin insanlarının bir kısmı hakettiği yerde lakin haketmeyenlerde, çok iyi yerlere gelmiş durumda. bu dünyada da aynı misal emekleyip okumuş çalışmış birisi şirket açıp yükseliyor bir diğeri ise lise terk, ama babasının koltuğuna oturuyor. babasının koltuğuna oturanlar böylelikle haketmeyenler oluyor. haketmeyenlerin yerine binlerce hakedenler oturmalı... oturamayanlar var bu sebeple insanların bir kısmı hakkettiklerini alıyor, bir kısmı ise alamıyor...
ne diyor demet akalın ''herkes hak ettiği gibi yaşıyor''. ama bence dünya böyle bir yer değil, bu konuda çok adaletli yaşamlar sürmüyor insanlar. kimse yaşattığını yaşamadan ölmüyor belki ama bunun ne kadar farkına varıyor, ya da bu olay onu ne kadar etkiliyor tartışılır. ilahi adalet er geç yerini bulur deniyor ama bazen adalet yerini bulsa da insanlar hak ettiklerini alamayabiliyorlar.
ben her insanın hakettiği ilgiyi alabildiğini düşünmüyorum . çünkü bir takım kötü insanlar engeller koyuyor sömürüyorlar . bu dünya adaletsiz bir dünya diye düşünüyorum . fakat ilahi adalet diye bir kavram var ki günün birinde herkes hakettigini alacaktır kuşkumuz olmasın.
ister dini açıdan bakın ister de inançsız birisiyseniz felsefedeki karma kuramı açısından bakın, evet insanlar hak ettiklerini yaşıyor. mesela can yakmış bir insan dışardan ne kadar mutlu da gözükse varlıklı da gözükse ilişkileri iyi gidiyor gibi de gözükse hatta siz "hani herkes hakettiğini yaşardı bu insan beni üzdü hala mutlu" da deseniz bilin ki hiçbir şey göründüğü gibi değil ve o insan mutsuz. ben buna hayatımda iki kere tanıklık ettim. ikisi de beni aldatan eski sevgililerimdi ve ben ikisi için de "o beni aldattı ama o gayet mutluyken ben neden mutsuzum" dedim ve cevap veririr gibi allah onları bir gün karşıma çıkardı ve ikisinden de ayrı ayrı hiç mutlu olamadıklarını hep içlerinde huzursuzluk olduğunu ne yapsalar bundan kurtulamadıklarını duydum. ne yaşatıyosanız onu yaşıyosunuz arkadaşlar bu doğru.
vallahi kardeşim ne dini boyutunda ne manevi boyutunda ne geçim boyutunda
ne aşk boyutunda.
ne arkadaşlik
ne dostluk
ne ailevi
ne şahsi
ne parasi olsun olmasin
ne sevsin sevmesin
ne arabasi olsun olmasin.
ne evi olsun olmasin.
ne aldatsin aldatmasin.
ne eğitimli olsun olmasin.
ne güzel olsun olmasin .
ne çirkin olsun olmasin.
ilk önce şunu sormamiz lazim.
ben neyi hak ediyorumdan önce şansim var mi yok mu?
ha tamam olmadi mi olmuyor ona kader diyoruz.
kader diyerekte kendimi avutuyoruz.
boş aga boş şans olduğunda bu saydiklarimin hepsi oluyor zaten.
kimse hak etmiyor bu durumda olmayi.
neden çünkü herkes herşeyin en iyisine layik.
ama dünyada her zaman devlet yönetiminde ve anlayişinda zenginlerin ve parasi olnlarin sözü geçtiği için böyle oluyoruz. ülkeyi hükümetler yönetmez.
parasi olanlar yönetir unutmayin bu dediklerimi.
bence maddi ve manevi olarak haketiklerimizi alamıyoruz. almış olsaydık bu saatlere kadar sorumani sitesinde gözlerimizi agritmazdik. inşallah ahirette alıcaz hakettiğimiz her şeyi. bu dünyadan pek umudum yok bu anlamda.
insanlar boşuna dememişler ne ekersen onu biçersin tabii ki kötülük yaparsan kötülük bulursun iyilik yaparsan iyilik bulursun bunun haricinde maddi anlamda çalışanlar tabii ki emeğinin karşılığını asla alamıyorlar bu durum tabii ki insanı her şeyden soğutuyor maddi ve manevi olarak bu iki kavram hayatımızda genellikle yaşanmaktadır.