evet lise dönemimde kopya çekerdim ve çevremdeki arkadaşlarıma kopya vermeye çalışırdım ben. favori yöntemim, tabi kız olduğumuz için hırka ya da süveter giymek zorundasın. son iki sene hırka giydim ben. hırkayla gömlek manşeti arasına kağıda kopya yazar oraya sıkıştırırdım. hoca ceplerimi filan aradığında bulamasın diye. birde avucumun içine gelecek şekilde sıkıştırdım kağıtları. yani kolumun iç taraftaki kısma koyardım. çıkardığım zaman direk avucumun içine çıkardı. kağıt elimdeykeen de avucum sırayı görecek şekilde de elimi kapatırdım ki hoca durumu çakmasın. birde ön sıradaydım. ön sırada olduğum halde bunu yapardım. ya da hocalar görüyordu da sınıfın çalışkan öğrencilerinden sayıldığım için müsamaha gösteriyorlardı sanırım.
ben sadece birkaç kez yapmışımdır o da kendi bilgilerimle kopya çektim sıranın üzerine ya da kalemliğe kağıt koyarak ya da yanımda tanıdığım bir arkadaşım varsa oradan yardım isteyerek ama genellikle kendim çözerdim.
evet cektim sınıfın zeki çocugundan 4 arkadas kopya cekmistik. taktiğim kafama kapsonumu çekip kollarımın üstüne yatardım ama kafam cocuga doru dönük hoca yüzümü göremezdi. sınıfı geçtim bu taktikle.
evet çok sağlam bir taktiğim var eğer yakınınızda oturan bir çalışkan ğrenci var ise ilk olarak yapmanız gereken şey hocanın görüş açısnı kapatmak olmalı ki hoca görmesin.elinizi alnınıza koyarak hocanın sizin gözlerinizi görmesini engelleyeceksiniz.sonra ise iş size kalmış kolay gelsin.
evet özellikle lise dönemimde çok kopya cekmişimdir. şu an hangi dersler olduğunu hatırlayamıyorum ama genel sınavlar yapılırdı test şeklinde okurdu özellikle o dönemler de çok çekerdim . daha sonra üniversite hayatımda iki dersten çekmiştim . benim için gerçekten sorunlu derslerdi . finansal muhasebe diye işlediğimiz bir ders vardı formüllere dayalı bir dersti sıraya kopya yazmıştım ve arkadaşımın notlarına göz atarak kopya çekmeye çalışarak dersi geçmiştim. genel olarak kopyaları sıraya yazardım duvara yazardım veya kopya kağıdı altın da başka bir kağıt bulundurmaya çalışırdım enazindan lise döneminde böyleydi . diğer bir ders olan matematik dersini üniversite dönemimde bir türlü veremedim . bir dahaki seneye kaldı o sene de son bütünleme olan kurtarma sınavında buna mecburdum geçemezsem bir sene daha uzayacaktı . zaten iki dersten dolayı bir dönem uzamıştı . bu sebepten bütün riskleri göze alarak farklı bir kopya sistemi oluşturdum. sınıfa girdiğim zaman telefonum açıktı kulağım da kulaklık takılıydı ve matematik dersini iyi bilen bir arkadaşım vardı telefonun ucundaydı arkadaşım . saçlarımla ve montumla kulaklığı kapatmıştım .sınav kağıdı dağıtıldığı an hemen resmini çekerek arkadaşıma yolladım ve telefon açık olmaya devam etti . zaten testti sinav öyle hatırlıyorum. yaptıkça arkadaşım bana söylüyor ben yazıyordum . yalnız ellerim titriyordu çünkü yakalansam ciddi cezalar alabilirdim gözümü kararttım çünkü başka türlü geçemeyecektim .hiç anlamıyorum matematikten. işte bu şekilde sınavı verdim ve matematik dersinden geçtim o yıl mezun oldum.