0

2008 oscar adaylarından “uçurtma avcısı” filminde, taklamakan çölü’nün ortasında bir vaha gibi yükselen kaşgar kentini ve kendine has insanlarını seyretmiştik. çin’in uygur özerk bölgesi’nde bulunan kaşgar ve genel olarak orta asya’nın batı bölgesi, günümüzde olduğu gibi bin yıl önce de siyasi hareketliliğe konu olan ve sayısız halkın geçip iz bıraktığı bir alandı. bundan tam bin yıl önce bu coğrafyada, kaşgar’da doğan kaşgarlı mahmud, elimize ulaşabilen tek eseri “divânü lugât’it-türk” ile hem türkçenin ilk dil bilimcisi hem de dönemin çok önemli bir halk bilimcisi olarak tarihe geçti.
hikâyenin dekorunu oluşturan kaşgar, 11. ve 12. yüzyıllarda, maveraünnehir denen, ceyhun ve seyhun nehirleri arasındaki bölgede hüküm süren ilk müslüman türk devleti karahanlıların başkentidir. türk kültürünün müslüman arap kültürüyle iki hava cephesi misali yoğun bir etkileşime girdiği bu bölgede yetişen ve türkçenin ilk sözlüğü kabul edilen “divânü lugât’it-türk”ü de sözkonusu dönemin ortalarında, 1072 - 1074 arasında yazan kaşgarlı mahmut’un doğumunun 1000. yılı dolayısıyla unesco, 2008’i kaşgarlı mahmud yılı ilan etti. bu noktadan hareketle milliyet kitap olarak hem kaşgarlı’yı anmak hem de türkçe sözlüğün evrimini sizlerle paylaşmak istedik.