biz bu duruma iktisatta lüks evre etkisi deriz. şöyle ki, iki insandan birinin daha çok ilgi aldığını görmek diğer tarafı rahatsız eder. böyle olunca insan ilgi gören insandan bir tık daha iyi olmaya çalışır ama burada ki iyilik tamamen tarz giyim kuşam ya da para ile elde edilebilecek diğer şeylerdir. onun ayakkabısı nike ben adidas giyeyim. o colins'den giyiniyor ben mavi'den giyinmeliyim diyerek karşı tarafla gereksiz bir lüks yarışı içine girmeye başlayınca insanda az diye kavram kalmıyor malesef ki. hani şunun farkına varamıyor hiç kimse hepimiz insanoğluyuz hepimiz bir gün mutlaka öleceğiz. neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz? neden para mal mülk için kendimizi öldürüyoruz?
çünkü hep daha fazlasını isteriz. her şey bizim olsun isteriz. hiçbir zaman şu olmasa da olur demeyi bilmeyiz. az yetinmeyi asla ve asla bilmeyen bir toplumuz.
doğamız gereği böyleyiz işte. bir insana bir oda dolusu altın verin keşke bir oda dolusu daha olsa der.
malesef hepimiz genelde böyleyiz. ben aslında herzaman aza şükreden biriyim, ama illaki biraz daha olsun deriz hep.
çünkü bir başkasında her zaman daha çoğu mevcuttur. bu durum tek kadınla yetinmeyi bilmeyen erkek profili içinde bu şekildedir. her zaman dışarıda daha iyisinin onu beklediği düşüncesi kafasını yer bitirir. aç gözlülükten başka bir şey değil.
çoğumuz ayniyiz ne yazık ki. hep daha iyisi olsun istiyoruz.