aslında sevmediğim bir çok kitap var bulantı diye bir kitabı araştırmıştım genel olarak beğenilen bir kitapmış . fakat ben çok beğenmemiş tüm .
gri'nin 50 tonu. herkes cok seviyor övüyor hatta filmi bile var ama ben hic sevmedim yani filmi bile bana uygun degildi ama nedense herkes cok sevmis anlamis degilim.
sen 17 yaşımsın, soğuk kahvem gibi kitaplardan nefret ediyorum gerçekten hiç bir edebi yönü insanın kendisine katkı sağlamayan çok basit kitapların bu kadar popüler olması ayrıca sinirimi bozuyor o kadar önemli kitaplar gölgede kalırken bu gibi kitaplar parlıyor.
ticari amaçla yazılan, kim olduğu bile bilinmeyen ahmet batman' ın içi boş kitapları ve o türdeki bütün kitaplar. aşk romanları. kişisel gelişim kitapları. bunlar insana zaman kaybından başka bir şey vermeyen kitaplar. bir de elif şafak kitapları. çok satıyor bunlar ama içi boş. nitelikli kitaplar değiller.
bazen arkadaşlarimin öve öve bitiremediği kitabi çok sikilarak okuduğum zamanlar oluyor
sigmund freud kitapları çoğu insan tarafından sevilmiyor. kitapları genellikle ders içeriği gibi ancak hayatı ve insan psikolojisini anlamak adına bence mükemmel kitaplar. sadece bu kitapları bile okuyarak bir diploma alınabileceğine inanıyorum. insanlar genellikle oldukça sıkıcı buluyor ama bu kitaplar benim hayatımı değiştiriyor. kendimi çok daha iyi hissetmemi sağlıyorlar. benim için en büyük zevk insanların duygu ve düşüncelerini çözebilmek ve onlara buna göre yaklaşabilmektir. inanın çok büyük faydalar sağlıyor ve ikili ilişkilerde belki de birkaç adım önde olmamı sağlıyor. hele de insanların birbirini anlamaktan ve empatiden oldukça uzak olduğu bu dönemde insanlara ilaç gibi gelebiliyorum. insanlara kendilerini iyi hissettirebilmek gerçekten çok güzel bir duygu. eminim bu duyguyu en azından hayatınızda bir kaç kez yaşamış ve tadına varmışsınızdır. herkesin bir ilgi alanı vardır ve bu alanda okumak ister. benim ilgi alanım her zaman psikoloji olmuştur. kendi ruhumu rahatlattığı gibi başkalarının ruhuna da dokunabilmemi sağlamıştır bu kitaplar benim. anlamadığım nokta ise insanlar benim bu kitaplardan öğrenip uyguladıklarımı bu kadar severken, bu kitapları nasıl bu kadar sevmez benim aklım almıyor. belki de buna yetecek kadar sabırları yoktur. ya da öğrenme isteklerini dedikodu ve entrika istekleri bastırıyordur. bu yüzden hikaye tarzı romanlar daha çok dikkatlerini çekiyordur. sabrınız için çok teşekkür ederim.
katip bartleby son zamanlarda okudugum en derinlerden vuran kitaptir beni. kitabi okuduktan sonra gercekten dumur oldum diyebilirim. kitabi arastirmadan okudum. okuduktan sonra arastirmaya basladigimda ne kadar harika bir okadar da rahatsiz edici oldugunu gordum. rahatsizlik derken begenmemek anlaminda degil de, yaralama anlaminda bazi insanlarin sikayetlerine tanik oldum.