0

ibni sina'ya göre ahlak ikiye ayrılır bunlar iyi ahlaklı insanlar ve kötü ahlaklı insanlar.
ibni sina ahlakı kişinin mutlak anlamda huyları olarak görmektedir.
bence ahlakın tanımında geçen nefsin bedene boyun eğmesi ifadesi kişinin ahlak haline getirdiği fiilerini üzerinde düşünmeksizin ve duralamaksızın yapması anlamlarında ibn-i sina tarafından kullanılmıştır..
başka bir deyişle bu ifade bedenin kişiye hakim olması anlamında yerilen bir durumu ortaya çıkarır ki ahlakın bu şekilde tanımlanması bence mümkün değildir ..
ibn-i sina' ya göre ahlakın amacı insan için öncelikli olarak gerekli olanın kemali aramak olduğunu belirtmektir..bu ifadeden iki sonuç çıkarabiliriz bunlardan birisi insan nefsi noksandır.. diğeri ise kemalin bulunan değil aranan birşey olmasıdır ..
önemli olan kemali arama iradesini ve bu iradenin eylem boyutunu gerçekleştirebilmektir...
kısaca ibni sina ahlakı çok güzel şekilde özetlemiştir. önemli olan insanın içinden gelmesidir ...

0

ibni sinaya göre insanların gerek dünyada mutlu bir yaşam sürmeleri gerekse ahiret yaşamında mutluluğa ulaşmak için güzel ahlaklı olmak gerektiğini vurgulamıştır. insan ilk etapta, içinde doğup yetiştiği yere bağlı olarak çevredeki kuralları benimser. daha sonra bu ahlak kurallarını kendi iradesine göre "içselleştirir" ve doğruyu kalıcı hale getirir. ayrıca ibni sina'ya göre ahlak, din ile de bağlantılıdır. erdem ve güzel ahlaka sahip olmayan biri dindar da olamaz. beden temizliği kadar ruh temizliği de oldukça önemlidir. ibni sina hayatı boyunca ahlaka dair düşüncelerine de hemen hemen tüm eserlerinde yer vermiştir. iyilik allah'tan geldiği için insan esasen doğası gereği ile ahlaklı olmak zorundadır.

0

bu çalışmada türk islan bilgelerinden ibni sinanın hayatu ve ahşak ile ilgili düşüncüleri açıklanmıştır. 980 yılında buharada doğan ibni sina hep bir sürgün şeklinde yaşamını sürdürmüştür aristonun felsefesini açıklamaya çalışan filozof tıp alanında üniversitelerde 600 yıl boyunca okutalacak eseri olan kitab al kanun fil tıbbı yazmıştır 1037 yılında hayata gözlerini kapatan ibni siba 57 yıllık kısa yaşamında birçok eserin altına imzasını atmıştır bu eserlerin pek çoğunda ahlak kavramına sa değinerek her insasın yaradılışı gereği ahlaklı olması gerektiğini savunnuştur iyiliğin alllahtan geldiğini savunan filozof kötülüğün eşyadan geldiğini savunur ve üç tür kötülükten de söz etmiştir bunlar fiziki kötülük psikolojik kötülük ve metafizik kötülük filozof ahlaklı olmanın dindar olmanın bir parçası olduğunuda savunnmaktadır.

0

ibni sinaya göre her insanın yaratılış gereği ahlaklı olması gerekir

0

felsefe, astronomi, matematik, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi birçok alanda çalışmalarda bulunmuş olan ünlü bilim insanı ibn-i sina, risale fi'l-birr ve'l-ism (ibn sina'nın ahlaka ait risalesi) adlı eserinde ahlak kavramını incelemiştir. ibn-i sina ahlak kavramını iyi ahlak ve kötü ahlak şeklinde olumlu ve olumsuz vasıflarla birlikte zşkretmekte, ayrıca risalenin bir yerinde onu, nefsin bedene boyun eğmesi sebebiyle meydana gelen durum olarak tanımlamaktadır. buradan anladığımız kadarıyla ibn sina ahlakı, kişinin mutlak anlamda huyları olarak telakki etmektedir. ahlakın tanımında geçen nefsin bedene boyun eğmesi ifadesi kişinin ahlak haline getirdiği eylemlerinin üzerinde düşünmeksizin ve duralamaksızın yapmasın anlamında kullanılmıştır. aksi taktirde bu ifade bedenin kişiye hakim olması anlamında yerilen bir durumu ortaya çıkarır ki ahlakın bu şekilde tanımlanması mümkün değildir. çünkü ibn-i sina bizzat iyi ahlak tabirini kullanmaktadır. ibn-i sinaya göre insan için öncelikli olarak gerekli olanın kemali aramak olduğu belirtilmektedir. bu ifadeden iki sonuç ortaya çıkar. birincisi insan nefsi noksandır. bu nedenle kemal onun için bir gaye haline gelmektedir. ikinci sonuç ise kemalin, bulunan değil aranan bir şey olmasıdır. bu anlayış kemalin zatı bakımdan insan nefsi için mümkün olmadığını göstermektedir. önemli olan kemali arama iradesini ve bu iradenin eylem boyutunun gerçekleştirebilmektir. ibn-i sina ahlak ilmi kavramını kullanmadığı gibi bu alanı bütünüyle ifade etmek için başka bir kavramda kullanmamıştır. ancak risalesinde sıklıkla kullanılan adalet-itidal, fazilet, rezilet, saadet, nefs, beden, adet, zikir, dua, irade, kabiliyet, melik, medeni-şehirli kavramlarının ibn-i sinaya göre temel ahlak kavramları olduğunu söylemek mümkündür. ibn-i sinaya göre adalet birbiriyle zıt huylar arasında nefsin orta halde bulunmasıdır. insanın bedeni eylemlerinin ona saadet vermesi ise bu eylemlerin adalete yönelmesi ile mümkündür. risalenin bir başka yerinde ise faziletin iki rezilliğin ortasında olduğu ifade edilmektedir. bu ifadelerden adalet ve itidalin fazilet ile eşdeğerde olduğunu anlayabiliriz. adalet ve itidal vurgusu ölçülü olma haline işaret etse de, itidal noktasının kişiden kişiye göre değişebileceğinin ifade edilmesi insanın özgürlüğünün, bireyselliğinin ve biricikliğinin gerçekliğine işaret etmektedir. adalet halinin insanın durumuna göre değişebileceğini göstermektedir. ibn-i sina bedenin sıhhati için doktorun tedavisine, nefsin sıhhati için ise melikin-medeninin tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir. ibn-i sina ahlakı toplumsal bir zeminde ele aldığından insanların ahlaki eğitiminden yöneticinin sorumlu olduğunu düşünmekte ve ahlaklı bir yöneticinin idare ettiği toplumda ahlak aynı zamanda toplumsal bir bilinç haline geleceğinden toplumsallaşmanın ahlakileşme anlamına gelebileceği bir örfe dikkat çekmektedir.

0

bir varlık ne için yaratılmıșsa onun çelișkilerini tașır. ve onu varacağı yere tașır. fakat bütün bu olanlar allahın bilgisi dıșında değildir

0

ibni sina çok önemli bir bilginimizdir kendisine göre ahlak 1 saat sonra silinmelerini engellemek için kopyalanan metin parçalarını sabitlemiş ve kavramını
iyi ve kötü ahlak olacak şekilde olumlu ve olumsuz vasıflarla birlikte zikretmiş, ayrıca risalenin bir yerinde onu, “nefsin bedene boyun eğmesi sebebiyle meydana gelen durum”olarak tanımlamıştır. yani açacak olursak anladığımız kadarıyla ibnisina ahlakı, kişinin kişiliği, yaptıkları, davranışları ve huyları olarak telakki etmektedir. yani kısaca ahlakın tanımında geçen “nefsin bedene boyun eğmesi” ifadesi, kişinin ahlak haline getirdiği davranoşları üzerinde düşünmeksizin ve duralamaksızın yapması anlamında kullanılmıştır.

0

ahlak sunnettir. her sunnet bi guzelliktir bir erdemliktir.

0

ibni sina toplumun huzurlu ve refah içinde olması için ahlaklı bireylerden oluşması gerektiğini savunan bir filozoftur.bireylerin toplum içinde düzenli yaşayabilmeleri için bir dizi kurallar ihtiyaç vardır. bu kurallar din kuralları, hukuk kuralları, örf kuralları, adet kuralları ve ahlak kurallarıdır.toplumsal barışı sağlamak ve mutlu insanlardan oluşanve yarınlara güvenle bakabilen çocukların oluşturduğu bir toplum yaratmak bu kuralların birincil amacıdır.

0

ilk yaratici ilk cevher zorunlu varlik faal akil sonsuz iyiliktir her seyi o yaratir her sey ondan cikar ve tekrar ona doner yer yuzunde onun iradesi ve bilgisi disinda hic bir sey olmaz

0

ibn-i sınaya göre erdemli insan ahlaklı insandır.toplumun huzuru ve adaleti için ağlak çok önemlidir

0

ibni sinaya göre ahlak kavramını ilk olarak ibni sinanın ahlak risalesi ile yorumlayabiliriz. el-birr ve'l-ism adlı risaleye göre ibni sina ahlakı kısaca 3 aşamada incelemiştir.
1)bir bireyin doğuştan gelen özellikleri ruhsal ve bedensel yapısıyla alakalı olarak teorik ve pratik düşünce ihtiyaçlarına göre ortaya çıkar
2)ibni sina'ya göre hayat ahlakı ne aşırı duyarlılık ne de aşırı rahatlık aksine ikisinin denge kurmasıdır.
3)bu maddeler göre, sonsuz mutluluğa ve huzura ulaşmak için ahlaki bir tutuma sahip olunmalıdır.ibni sina ahlak risalesini bu maddeler üzerinde detaylarıyla ele almıştır.

0

ibni sina ahlakının daha iyi anlaşılabilmesi için ilk olarak konu ile ilgili kullandığı kavramlar ne anlam yüklediğini öğrenmek gerekir. bu kavramlar
allah ibni sinaya göre allah ilk yaratıcı zorunlu varlık herşey ondan çıkar ve ona geri döner
irade-i külliye allah'ın sonsuz gücüne evrenin düzeninin kaynağına denir.
irade-i cüzziye her şeyi yaratan ve bilen allah insanlara cüzi bir irade vermiştir ibni sinaya göre insanları şöyle ya da böyle davranmalı kendi iradeleridir.
nefs maddeye eklenmiş bir kuvvetler yani yetiler toplamıdır. madde nefs ile olgunluğa erişir ve faaliyete geçer.
akıl ona göre kendini dolaysız olarak bilebilen tek organımız akıldır. akıl herşeyin merkezidir.akıl ona göre ikiye ayrılır ilki pratik akıl ikincisi teorik akıldır.
kötüler şer madenin kemale erişmesini engelleyen maddenin kendisinden gelen eksiklikleridir. kötülük yalnızca madde için vardır ve madde için zorunluluktur. aslanda daha bir çok kavram var fakat yeterli olduğunu düşünüyorum. şimdi ibni sinaya göre ahlak nedir ona gelelim. ibni sinaya göre insan ölümlü madde ile ölümsüz ruhtan meydana gelmiş karmaşık bir varlıktır ve hayatı boyunca bu ölümlülük ile ölümsüzlüğün çelişkilerini yaşar. insan maddenin eksikliğinden kaynaklanan kötülüğün ve insanı maddenin egemenliğinden kurtarmaya onu allah'a yakınlaştırmaya çalışan iyiliğin savaş alanı olan dinamik bir varlıktır. bu savaşta insan sağken insanın ahlaklık derecesine göre bazen iyilik bazen kötülük galip gelir. maddinin eksikliğinden gelen şeytan olarak simgelediği bu kötülükleri hayy ibni yakzan eserinde şöyle tanımlar; şaytanını yürüyen ve uçan olmak üzere iki boynuzu vardır. yürüyen boynuzun canavar yaradılışlı kabilesi insana bir saldırı olsa hemen onu kızdrırlar , öldürmeyi, yakıp yıkmayı ona iyi gösterirler, intikam duygusunu tahrik ederler. hayvan yaradılışlı kabilesi; insanın gönlünde faaliyet gösterirler. uçan boynuzu ise insana gözü ile görmediği şeylerin mevcut olmadığını söyler, bunları tezkip ettirir tabii ya da suni olan şeylere ibadeti hoş gösterir. ölümden sonra iyilerin ödüllendirileceğinin kötülerin cezalandırılacağının boş olduğun söyler.

0

oncelikle ahlak iyilik ve kotuluk ayrimi yapabilmek durust davranabilmek ve en onemlisi de dine ve emirlerine uyabilmektir .

0

ibni sina ahlak kavramını iyi ahlak ve kötü ahlak şeklinde olumlu ve olumsuz vassıflaraa biirlikte zikretmekle risalenin bir yerinde onu nefsin bedene uygun boyun eğmesi sebebiyle meydana gelen durum olarak tanımlamaktadır buradan anladığımız kadarıyla ibi sina ahlakı kişinin mutlak anlamda huyları olarak telakki etmektedir kanaatimizce ahlakin tanımından geçen nefssin bedene boyun eğmesi ifadesi kişinin ahlak haline getirdiği fiillerin üzerine düşünmeksizin ve duralamaksızın yapması anlamında ibni sina tarafından kullanılmıştır aksi takdirde bu ifade bedenin kişiye hakim olmasıanlamında verilen bir durum ortaya çıkar ahlakın bu şekilde tanımlkanması mümkün değildir çünkü ibni sina bizzat iiyi ahlak tabirinide kullanmaktadır

0

ibn-i sina en önemli türk -islam alimlerindendir . 980 yılında buhara'da doğmuştur . hayatı hep sürgün olarak geçmiştir . aslında aristo'nun felsefesini açıklamaya çalışan bir filozoftur . tıp fakültelerinde 600 yıl boyunca okutulacak ki kitab'al -kanun fi'l-tıbb kitabının yazarıdır. 57 yıllık ömrüne pek çok başarı sığdırmıştır. pek çok eser ortaya koymuş çoğunda da ahlak kavramını açıklamaya çalışmıştır . filozof iyiliğin allah'tan geldiğini savunmuş , üç tür kötülükten bahsetmiştir. bunlar fiziki kötülük , psikolojik kötülük ve metafizik kötülüktür . kötülüğünse eşyadan geldiğini savunur . aynı zamanda ahlaklı olmanın dindar olmakla bir olduğunu ve dindar olmanın ahlaklı olmanın bir parçası olduğunu savunur. ibni sina toplumun huzurlu ve refah içinde olması için ahlaklı bireylerden oluşması gerektiğini savunur . bireylerin toplum içinde düzenli yaşayabilmeleri için bir dizi kurallara ihtiyaç olduğunu savunur. bu kurallar din kuralları , hukuk kuralları , örf ve adet kuralları ile ahlak kurallarıdır. toplumsal barışı sağlamak ve mutlu insanlardan oluşan , yarınlara güvenle bakabilen çocukların oluşturduğu bir toplum yaratmak bu kuralların birinci amacıdır. toplumun kendinden beklenenen fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için , onu oluşturan insanların bazı kuralları içselleştirmesi beklenir. toplum tarafından belirlenmiş bu kurallar yazılı kurallar değildir.bu kuralların bütünü bireyin,doğumundan itibaren neyin yanlış neyin doğru olduğunu belirlemesini sağlar. ahlak neyin doğru neyin yanlış sayıldığı( sayılması gerektiği) ile ilgilenir.ibn-i sina'ya göre ahlaklı insan öncelikle içinde doğup büyüdüğü toplumun kurallarını taklit eder ve dh sonra bir yaşam tercihi olarak bu kuralları içselleştirir.ibn-i sina güzel ahlakı dinin bir gereği olarak kabul etmiştir ve kötü ahlaklı bir insanın dindar olamayacağını savunmuştur.

0

ibni sina ona göre ahlâk anlayışı çok farklı bir kavramdır ahlak ona göre çok alanda zeka ve pratiklik katmıştır ayrıca toplumda saygı ve değerli biri olmasını sağlamıştır ahlak dediğimiz şey ona göre her şeyden önce gelir. çünkü her şeyin başında ahlak gelir ahlak insanı yapan ahlaktır.

0

ahlaklı insan erdemli insandır güzel ahlak almış bir insan örnek olacak bir insandır

0

ahlak toplumdan topluma göreceli olarak değişen bir durumdur. ahlak kimi toplumlarda iyi görünen bir davranışın farklı bir toplumda kötü olarak alınması gibi bir durum söz konusudur. ahlak kimi toplumlarda insanı en üste çıkaran bir düşünceye hakimdir. ahlak insanların toplumda hayatta insanlar arasında iyi bir ilişki geliştirmeyi sağlayan, davranışlara yön veren ahlak kurallarına yön veren, ilişkileri düzenleyen bir durumdur.

0

ahlak kisiden kisiye degsien bir kavramdir ama genel olarak ahlak kavramlari da vardir hirsizlik yapmamak namussuzluk yapmamak gibi seylerdir