ben bu gemi ile ilgili, halit kakınç'ın "struma" adlı kitabını okumuştum. merak edenler varsa strumayla ilgili bu kitabı okuyabilirler. şimdi gelelim struma'ya. ikinci dünya savaşı sırasında yahudiler almanya'dan kaçış için bir yol arıyorlar. bu struma dediğimiz gemide eski bir gemi, hayvan taşımacılığında kullanılıyormuş. kapasitesi de 150- 200 kişi imiş. bu gemi kaçış için farklı resimlerle sunulmuş gazetelere. ama insanlar gemiyi gördükten sonra belli bir süre mızmızlanınca "daha iyi bir gemiye geçeceğiz." yalanıyla gemiye binmeleri sağlanıyor insanların. bu yahudiler, gemi yol aldıktan sonra filistin'e ulaşma hayalleri kurmuşlar hep. ama istanbul'a gelene kadar iki kez arızalanmış bu gemi. istanbul'a varıldığında, gemide ikinci bir motor arızası olur ve struma istanbul'un sarayburnu açıklarında demir atıyor. geminin istanbul'a demir atması ile birlikte, uluslararası baskılardan ötürü 9 haftalık bekleyişleri başlıyor. gemide 9 hafta beklemelerinin baş sebebi türkiye yönetimine insanları karaya çıkartmamaları için almanya gemide salgın hastalık var demiş. gemiden sadece birkaç kişi kurtulabilmiş. geminin motoru bozuk olduğundan römorkla şileye çekiliyor ve batıyor. geminin içinde bulunan 768 kişi ise hayatını kaybediyor.
struma olayi diye geçer bu..
ikinci dünya savaşında nazilerden kaçan yahudileri filistin'e götürmek için romanya'dan yola çıkan struma gemisinin istanbul açıklarında bir sovyet denizaltısı tarafından batırılmasıdır.