deprem, insanoğlunun her an her yerde başına gelebileceği ve hiç bir nedene gerek duymadan hiç bir şekilde daha önceden tespit edilemeyen bir doğal afettir. türkiye 99 depreminde aldığı yaraları daha halen dün yaşanmış gibi hafızalarında önemli bir iz bırakmışken daha büyük bir deprem olması korkusuyla tedirgin bir haldeler. peki depremin oluşumu nasıl olur. yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak yani bir saat öncesinde veya belirli bir saat öncesinden tespit edilemeyecek bir halde ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma ve yıkma olayına deprem diyoruz. biz insanların hareketsiz kabul ettiğimiz ve güvenli bir şekilde üzerine yapı yaptığımız, gezdiğimiz, dolaştığımız ve yürüdüğümüz toprağın birden bire sallanmaya başlayarak yüksek bir titreşim dalgası ile birlikte yaptığımız yapıların yıkılmasına, büyük can kayıplarına ve kapanmayacak yaralara sebep olur. depremin oluşumu ise fay hatlarının üst üste gelerek birbirlerine çarpmaları ve birbirlerini itmelerinin doğurduğu güç ve titremenin yeryüzüne şiddetli bir sarsıntı şeklinde çarpmasıdır
dünyada fay adı denilen yeryüzü kırıkları bulunur.
dunyanın merkezinde lav olarak bilinen magma bulunur.bu magmalar ve fay hatları sürekli aktif haldedir.
dünya merkezinde oluşan bu aktif hareketlenme sonucu volkan patlamaları oluşur.volkanik patlamalar sonucu dünyadaki yeryüzü kırıkları adını verdiğim fay hatları da harekete geçmiş olur.
patlama sonucu oluşan bu hareketlilik fay hatlarına yansır.fay hatlarına yansıdığı zaman patlamanın şiddeti ile fay hatları da yerinde duramaz .sürekli hareket halinde bulunurlar.
işte bu fay hatlarının hareket etmesi sonucu dünyada belli yerlerde sarsıntılar oluşur.
yeryüzünün sallanması olayina da biz deprem oluyor diyoruz.
kısacası deprem. yerkürenin sallanması olayıdır.
dünyamız belirli katmanlardan oluşur en üst katmanı taş küredir taş kürenin alt kısmı erimiş kayaçlardan oluşur yani dünyanın iç kısmı bir süt kazanı gibidir sürekli kaynar üst kısmındaki kremada taş küreye benzer alttaki sütün hareketiyle sağa sola hareket eder. taş kürede bu şekilde magma üzerinde sürekli hareket etmektedir yani kıtalar sürekli bir hareket halindedir bu hareketlerin belirli bir doğrultusu yoktur yani hepsi aynı yönde değil farklı yönde de ilerlemektedir. bu hareketler ile bir kıta diğer bir kıtaya zıt yönde ilerler bu ilerleme sonunda illaki bir çarpışma olur aynı iki aracın birbirine çarpıp kazaya sebep olması gibi çarpışan bu kıtalarda kırıklıklar yani belirli boşluklar oluşur bu boşluklar taş kürenin devamlı hareketliliğinden dolayı çökmeler yükselmeler yapar büyük boşluklar büyük depremlere küçük boşluklar küçük depremlere neden olmaktadır ama yüzeye yakınsa bu kırıklıklar depremlerinde şiddeti aynı şekilde büyük olmaktadır. bildiğim kadarıyla en şiddetli deprem şuana kadar 8 küsür şiddetinde olmuştur. 12 şiddetinde bir deprem ile karşılaşmış olsak dünya üzerinde hiç bir taş üzerinde taş kalmaz.