gazne ordusuyla, tuğrul, çağrı ve musa yabgu beylerin başında bulunduğu selçuklar arasında geçen savaştır. gazne ordusunun horasan bölgesini almak isteyen selçuklu türkmenlerine, 1038 yılında yenilmesi üzerine sultan mesut, kuzey bölgesindeki bu problemi kati suretle çözmek için, 1039 yılında sefere çıktı. herhattan yola çıkan padişah, ilk önce durumdan faydalanmak için, topraklarına saldıran karahanlı prensini takip için ceyhun nehrini geçti. selçukluların geri dönüş için kullanılacak köprüleri yıkacağı duyulunca, sultan mesut belh şehrine döndü. ardından batıya selçukluların üzerine doğru ilerledi. bu hareketi üzerine askerleriyle çağrı bey, musa yabgu, buradan tuğrul bey bugünkü iran sınırındaki kendilerine ait olan serah şehrinde toplandı. yapılan toplantıda, gazne ordusu karşısında doğrulamayacağı düşüncesiyle, tuğrul bey, batıya göç etmeye teklif ettiler. lakin çağrıbey duruma müdahale edip kaçarlarsa sultan mesud'un onları perişan edeceğini, durup savaşmaları gerektiğini söyledi. 50bin kişilik ordusuyla mevkiye varan padişah, 20bin kişiden oluşan rakibine hücuma kalktı. yapılan küçük milli mücadele sonrası selçuklular direnmeden çöle doğru kaçtılar. sultan'ın ordusu çöl şartlarında savaşı alışık olmadığımdan ve isteksizlikten dolayı, düşmanı takip edemedi. ilerleyişe rağmen kesin bir zafer alamayan gazneliler, kışı geçirmek için nişabura çekildi ve taraflar arasında, kısa bir barış anlaşması yapıldı. savaşın ilk bölümünde gazneliler saldırı, selçuklar ise savunma ve geri çekilme eğilimindedir. bu süreçte gelen yardımlar sayesinde, gazne ordusu, 1000bin asker ve 60 filden oluşan bir ordu kurarken, selçuklularda 40 bine yakın atlı asker toparlamıştı. gazne ordusunun merv şehrine doğru harekete geçmesinin ardından selçuklu liderleri, bu büyük ordu karşısında, batıya göç etme konusunda tekrar ele aldılar. çağrı bey yine makul müdahalesi ile savaşılması gerektiğini, düşman ordusu çok yavaş dedi.bunun üzerine ana ordu'nun her ihtimale karşı geri çekilmesi, kuvvetlerle vurkaç yaparak ve gazne ordusunun ihtimal noktalarını tahrip ederek, savaşma kararı alındı. türkmenler gazne imparatorluk ordusunu çöllerde basında uğratmaya ve büyük kayıplar vermeye başladı. yapılan vurkaçlarda, karşı tarafın malları yağma ediliyor ve önemli birliklere zarar veriliyordu. sultan mesud ise komutanlarının ordu'nun durumu kötü geri çekilelimdediklerini sert bir şekilde reddediyor, merv şehrine varmayı ve orada kesin bir zaferle, selçuklu tarumar etmeyi inatla savunuyordu. komutanlarına kendisine muhalefet ettiği için güvenmeyen padişah, selçuklu öğrencilerine saldırılarından ziyade, ordu'nun disiplinsizliği, yorgunluğu ve isteksizliği ile uğraşıyordu. üzerine iklim ve coğrafi şartlar orduyu bezdirmiş, yorgun bırakmıştı. aldığı tedbirlerle bozgunu önleyen sultan mesut, susuzluktan kırılmaya başlayan ordusunu soyu bol olan dandanakan kalesine doğru yönlendirdi. 1040 yılının mayıs ayında dandanakan da savaşıldı ve kazanan selçuklular oldu.
dandanakan savaşı tarihi nedense bir türlü unutulmayan savaslarsandir. 1040. ben bile hala hatırlıyorum :)
dandanakan savaşı iki türk beyliği arasında 23 mayıs 1040 yılında meydana gelmiş olarak bilmekteyiz.gazne devletinin yıkılmaya başladığı süre olarakta aslında söylemek mümkün diyebiliriz.türk devletindeki bazı teşkilatlardan dolayı görebiliyoruz ki gazne davletine tamamen bağlı kalmasının sebebidir aslında.genel olarak vergi olayları olsun asker vermeleri olsun birçok sınır bekçisi de görevlerini üstlendiğini söylemek aslında mümkün. aslında görebiliyoruz ki genel olarak giderek güçlenen bir selçuklu beyliği vardı bazı konularda özellikle.bu durumlarda iki büyük devlet bulunduğunuda söylemek münkün aslında.bunlar da bilindiği gibi karahanlılar ve gazneliler olarak bilinmektedir. ilerleyen zamanlarda daha da güçlenmeye başlayan selçuklu beyi olduğunu söylemek mümkün aslında.