0

general mustafa muğlalı başkanlığında divan harp mahkemesinde kurulmuş, 24 ocak 1931 günü iddianame okunup, 29 ocak 1931 günü mahkeme 36 kişinin idama mahkûm edilmesine karar verilmiş.
olayın hemen ardından menemen'de devrim şehidi iki bekçi ve kubilay adına anıt dikilmiştir. anıtın üzerinde de "inandılar, dövüştüler, öldüler. bıraktıkları emanetin bekçisiyiz." yazmaktadır.

0

menemen olayı ya da kubilay olayı olarak tarihe geçmiş bu olay, 23 aralık 1930 günü, izmir'in menemen ilçesinde gerçekleşmiş. askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen mustafa fehmi kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler hasan ve şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan olaylar sonucu gerçekleşmiş.
aslında menemen olayı şöyle gerçekleşmiş. şeyh esat'ın manisa'da nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği laz ibrahim adli bir kişi var. bu kişi tarafından yönlendirilen, manisa tarafından gelen çember sakallı, sarıklı ve cüppeli dördü silahlı toplam 6 kişi, 23 aralık 1930 tarihinde sabah namazından sonra camiden aldıkları yeşil sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışmaktadırlar. elebaşılar arasında, giritli derviş mehmet, şamdan mehmet, sütçü mehmet emin, nalıncı hasan, küçük hasan bulunmaktaydı. derviş mehmet camide namaz kılanlara kendini "mehdi" olarak tanıtmıştır ve dini korumaya geldiklerini söylemiştir. arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söylediler. kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası halkı korkuttu. camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar ve menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve "şapka giyen kafirdir! yakında yine şeriata dönülecektir." diyerek bir isyan hareketi başlatmışlardır. olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, alay komutanı, yedek subay kubilay'ı olay yerine göndermiştir. kubilay bu hareketi bastırmak için bir manga askerle olay yerine gelip, tek başına onların arasına girip teslim olmalarını istemiş. isyancılardan biri kubilay'a ateş edip yaralamış. bunu gören askerler isyancılara ateş açtılar. fakat askerlerin tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri bulunmaktaydı. bu da ister istemez kimseye zarar verecek şekilde kimseyi yaralamıyordu. derviş mehmet de bunu bilerek "bana kurşun işlemiyor" diyerek halkı kandırmaya çalıştı. kubilay yaralı bir şekilde cami avlusuna sığındıysa da, derviş mehmet ve arkadaşları arkasından gitmişlerdi. derviş mehmet, çantasından testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı asteğmen kubilay'ın başını kesti.
kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalışmışlar fakat başarılı olamamışlardır. birisi ip getirip kubilay'ın başını yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlamışlar. olay yerine yetişen bekçi hasan ateş edip gruptan birini yaralamış ancak açılan ateş sonucu o da ölmüştür. arkadaşının yardımına koşan bekçi şevki de açılan ateş sonucu ölmüştür. olaylar bu aşamaya gelince askeri birlik yetişir. komutan "teslim olun!" diye bağırır. ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. göstericilerden bazıları (derviş mehmet de dâhil) ölürken, bazıları kaçar. daha sonra hepsi birden yakalanır. kubilay olayına, devlet sert tepki göstermiştir.