1926 yılında yapılan, ankara antlaşması ile musul aleyhimize sonuçlanmıştır. türkiye milletler cemiyeti'ne üye olmadığı dönemlerde, türkiye'nin yeni savaştan çıkmış olması ve ordusu çok yıpranmıştı. ingiltere ile savaşı yapamayacak bir durumdaydı. musul bu yüzden ingiltere'ye bırakılmıştır, çünkü osmanlı'nın savaşacak bir gücü ve ordusu yoktu. biz halifeliği kaldırdığımız zaman, ingiltere dünya müslümanlarını türkiye aleyhine etkilemiştir. çünkü halifeliği kaldırdık diye bizi kötülemişti hristiyanlar. türkiye'nin musul ile ilgili kazandığı tek olay, petrol gelirlerinin türkiye'ye yüzde on pay vermesidir. 1926'da yapılan ankara antlaşması ile, brüksel hattı, türkiye irak sınırı olarak kabul edildi. ve türkmenlerin orada yaşayan azınlık halkın durumundan hiçbir şekilde söz edilmemişti. çünkü musul konusunda, türkmen azınlık haklarından söz eden türkiye, kendi ülkesindeki kürtlerin azınlık haklarını da ingiltere tarafından gündeme getirmeye başlaması nedeniyle bu türkmenlerin haklarından söz ettik. ankara antlaşması'ndan sonra ingiltere ile ve fransa ile ilişkilerimiz gelişmeye başladı. türkiye cumhuriyeti'nin tanımaya başladılar. daha sonra 1932 yılında irak ingiliz rejiminden kurtulmuş, ingiliz sömürgesinden kurtuldu. türkiye ile ırak ilişkilerini devam ettirdi. türkiye irak petrollerinden 1960'lı yıllara kadar pay aldı. 100 de on pay, bizim di çünkü. daha sonra irak'ta bir darbe olduğu için, bu tarihten sonra alamadık payımızı.