2

günlerden bir gün öyle bir çiftçi'nin eşşeyi kör bir kuyuya düşer. eşşek bu konuda saatlerce acı içinde bağırarak kıvranır. eşeğin sesini duyan sahibi koşarak gelip baktığı zaman eşeğini kuyunun dibinde görür. çok üzülen çiftçi ne yapacağını şaşırıyor ak etraftaki köy halkını yardıma çağırır.işte tamam ben imkansız olduğunu köylüler bir araya gelerek kuyunun içerisindeki eşeği nasıl çıkaracakları konusunda bir çözüm yolu bulmaya çalışırlar ancak onu oradan çıkaramayacaklarına karar verirler.bunun için uğraşmakta yersiz ve gereksiz olacak diye düşünürler ve çareyi eşeği kuyuya gömmekte bulurlar. zavallı eşekcik üzerine gelen toprakları sürekli silkelemeye çalışır.toprakları üstünden silkeleyip altına alır bir süre sonra da toprak altında iyice yükselmeye başlar bu sayede de eşek kuyunun içinden yukarıya çıkar. köylüler bu durumu gördüklerinde eşeğin nasıl çıktığına çok şaşırırlar. bu hikayeden çıkaracağımız ders de şudur.hayatta bazen üzerimize üzerimize gelir ve sorunlar bizi boğacak gibi hissederiz ancak bu sorunları göz ardı ettiğimiz zaman ve onları kendi yararımıza kullanmak için çabaladığımız zaman sorunlarımıza bile tutunarak onları bertaraf edip aydınlığa çıkabiliriz. yani vazgeçip yılmak yerine yakınmayı ve şikayet etmeyi bırakarak mantıklı düşünmeye ve silkelenip kendimize gelip içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmaya odaklanmalıyız.