kafaya takma hastalığı çok kötü bir rahatsızlıktır. bu rahatsızlığa sahip olan kişiler hayatlarında yaşamış oldukları en ufak problemleri bile dünyanın en kötü şeyiymiş gibi görür ve çok fazla büyütürler. çok fazla arabesk bir hayat tarzı yaşarlar. kötü olaylar sadece kendi başlarına geliyormuş gibi düşünürler ve sürekli olarak şikayet eder ve dövünürler. örneğin kafaya takma hastalığına sahip olan bir kişi diyelim ki yemeğini yaktı.günlerce bu konuyu kendine dert eder ben nasıl bu yemeği yaktım ,benim aklım neredeydi ,yemek gitti ,tencere gitti, vaktim gitti sürekli olarak bu durumu kafalarında kurarlar devamlı kafalarında durumun farklı varyasyonlarını geçirirler ve unutmak nedir bilmezler büyüttükçe büyütürler sanki dünyanın en kötü şeyini yaşamış gibi hissederler.
bunun dışında yapmaları gereken bir şey varsa da o işi yapana kadar kendilerini rahat hissetmezler. yapamadık ca kafalarında daha da fazla yer eder ve gözlerinde o iş gitgide daha da büyür.zaman geçtikçe de asla o işi yapamayacaklarını düşünerek, altından kalkamayacak boyutlarda olduğuna inanırlar. bu tarzdaki kişiler kesinlikle hem kendilerine hem de çevrelerine de ki insanlara çok fazla yorar ve bunaltırlar. hayatlarının kötü gittiği psikolojilerinin bozuk olduğunun bir göstergesidir. çünkü normal insanlar gündelik olaylar çok fazla kafalarına takmazlar.eğer bu şekilde çok küçük olayları büyütmek gibi bir rahatsızlığınız varsa psikolojik bir destek almak en iyi yöntem olacaktır.
yani ben de kafama herşeyi takan bir insanım yani aradan üç ,dört sene de geçse eğer ben bir olayın etkisinde kalmışsan diyorum şöyle örnek vereyim. kalbimi biri kırdıysa üç, dört sene sonra gene muhabbeti açarım bana bunu yaptı derim. yani böyle bir şey takıntılı insan yani evet hastalıktır. öyle kötü bir hastalık değil. insanın psikolojisinin bozuk olduğunu gösterir yani.
bir şeyi çok düşünmek sürekli tekrar etmek