karşıdan ilgi alamadığı için ama şahsen ben hiç bu acıyı çekmedim ve bu acıyı çekmemek için kendime çok dikkat ediyorum
aslında bence biz insanların çektikleri aşk acısı değil alışkanlıklarımızdan zor vazgeçmenin acısıdır. çünkü insanlar onsuz yaşayamam dedikleri kişiler hayatlarından gittiğinde o an kafalarını dağıtacak birisi çıktıklarında karşılarına gayet unutabiliyorlar demek ki gerçekten onsuz yaşayamam dedikleri kadar çok sevdikleri birileri değil. eğer öyle olsaydı gerçekten o kişi hayatlarından çıktığında yaşayamazlardı. ama kafalarını dağıtacak bir şey ya da birileri olmadığında gerçekten psikolojilerini ciddi oranda bozacak şekilde tramvaya yaşıyorlar. çünkü her gün düzenli olarak yaptıkları konuşma ve kişiler artık hayatlarında yok .bu da onlara büyük acı veriyor ve alışkanlıklarını özlüyorlar. alışkanlıklarından vazgeçmek istemedikleri için de bu durum onlara çok ağır geliyor. tabii bu durum herkes için değildir .gerçekten seven insanlar da var ama büyük oranla çoğu kişi de ki bu durum alışkanlık bence ben öyle düşünüyorum.
insan biriyle uzun zaman geçirdikçe ona alışır bir nevi bağlanır böylece zamanla sevgi oluşumu olur. ayrıldığı zamanda özlem duyar ayrı kalmanın vermiş olduğu üzüntüyü yaşar . beraberliklerin de olan anılar akla gelir veya yaşanmışlıklar, alışmışlıklar akla gelir ve karşısındakine hissedilen sevgide yoğun olunca ayrıldıgınızı kabul etmek istemezsiniz. yanı kabullenmek zaman alır . bu süreçte de aşk acısı çekersiniz .
insanın duyguları, düşüncelerine bağlıdır. birisini sevdiğiniz zaman o kişiyi kusursuz olarak görürsünüz ve o kişi gibi bir başkasının olmadığını düşünürsünüz. bu düşünce ilişki devam ederken bir sıkıntı yaratmamaktadır. ancak reddedilme, terk edilme ve ayrılma durumlarında eğer ayrılmaya istekli olan kişi siz değilseniz kabusunuz başlamış olur. "bir daha öyle biriyle beraber olamayacağım" düşüncesi genellikle başka biriyle ilişkiye başlayana kadardır. insan aşk ve "o" kişi üzerindeki olumsuz düşünceleriyle yani sizin içinizdeki kalan bir nevi anılarıyla beyniniz çarpıtılmış ve gerçekçi olmayan düşüncelerle boğuşur. bu durum da aşk acısı olarak tarif edilmiştir. düşüncelerinizi değiştirirseniz nasıl hissettiğinizi de değiştirebilirsiniz. bu tekniklerin beyin üzerindeki etkileri antidepresanlar kadar etkili olduğu açıklanmıştır.
dogru insanı tanımamışsın demektir veya deger vermişsin degerini bilmemiştir ve sevdigin kadar pişman olursun ne demişler sevmeyen insana kin beslemeyin demişler yani tanımadıgın birinde huzuru ara bende sevdim hatta kendimden cok sevdim fakat ne oldu bir anlık mutluluk işte yapmadıgım şey kalmadı cekip gitti giden gittigi yerde mutlu olsun takma kafana aşk meşk işleri boş işlerdir her zaman derim kendine güzel bir hobi bul onunla ilgilen