korkularımızın başımıza gelmesinin bilimsel olarak kanıtlanmış sayılabilecek ana nedeni yapılan iş ve ya eylemi yaptığımız an ataerkil kültürde onun yanlış olmadığı halde yanlış olarak belirlenmesi ve bu durumun bizde pişmanlık ve suçluluk duygusu oluşturması. oluşan suçluluk duygusu yine insansı kurallara göre cezasız kalmayacağı belirleniyor. bu durum ise mükemmel beynimizin kendi kendini cezalandırmasına ve çevresinde cezaya yardımcı olacak olayları sıralayıp bize doğru çekmesinden kaynaklanıyor.
insanların korkularının başına gelme durumu zaman zaman oluyor evet. fakat ben buna kötüyü çağırmak diyorum. 2000 yılından beri yani milenyum çağı denilen bu çağda amerikalıların piyasaya sürdüğü bir olay var. bu olayın adı secret. hatta cem yılmaz bir gösterisinde bu konuya değinip ti ye alıyor fakat gerçekten direkt olarak olmasa da bir insan sürekli kötüyü çağırıyorsa o şey başına geliyor. sürekli bunu düşünüyorsa gerçekten oluyor. olabildiğince olaylardan olumlu yönlerini alıp hayatınızı bu şekilde yönlendirmeye çalışın.eğer ki sürekli bir konu da negatif düşünürseniz, ne yaşadığınız hayattan zevk alırsınız nede başınız beladan kurtulur. örneğin iş hayatınız. sürekli ya kovulursam ya işim kötü giderse diye düşünmektense daha çok işimi nasıl verimli hale getiririm, nasıl performansımı arttırırım ben bu işi yapabilirim,yaparım diye odaklarsanız kendinizi gerçekten hem daha motive olacaksınız hemde daha pozitif olacaksınız inanın bana. bu secret dediğim şey şöyle, sürekli olumluyu çağırmak üzerine kurulu. gene bunu da bir örnek ile açıklayacak olursam bir araba veya ev örneğinden vereyim.haftanın her günü kendinizi o hayalini kurduğunuz araba da hayal edin. o arabayı alabileceğinizi hayal edin. ama bunu devamlı gerçekleştirin. bazı insanlar bunu delilik, şizofrenlik olarak görebiliyor. dozunu iyi ayarlamanız lazım. o arabanın resmini çizin içine kendinizi koyun mesela. bunu alın varsa eğer bir dala bir ağaca asın. bunu haftada 1 gerçekleştirin. bu sizi psikolojik olarak yukarıya çekecektir. belki 1 yıl sonra belki 2 yıl sonra ama emin olun elbet bir zaman bu gerçekleşecektir. kendinizi buna motive ettiğinizden dolayı odağınız da orası olacak ve bir bakmışsınız bir gün hayalini kurduğunuz arabanın içinde oturuyorsunuz. aynı verdiğim örnek ev içinde geçerli. gene aynı metotlarla bunu gerçekleştirmeniz durumunda bir bakmışsınız ailenizle, sevdiklerinizle veya bireysel olarak evinizin içerisinde kahvenizi içiyorsunuz. çekim yasası derken ki neye odaklanırsınız onu elde edersiniz. bunu ben yada x kişisi söylemiyor. bir çekim yasası var ve bunu o yasa söylüyor. secret olayı dışında şunu da sakın göz ardı etmemeniz gerekiyor. eğer ki bir konu hakkında ne olduğu önemli değil aklınıza sürekli kötü şeyler geliyorsa bunun bir sebebi oluyor.hissediyorsunuz bunu. bu olacakların habercisi olarak içinize düşüyor sizin. sizin bu durumla baş edebilme durumunuza bağlı olarak da ya minimum hasarla atlatıyorsunuz, farkında bile olmuyorsunuz. yada tam olarak o umduğunuz kötü şey, o korkunuz başınıza geliyor. hayata 1 defa geliyorsunuz, kötüyü çağırmayın. inanın. iyi şeyler olacağına, pozitif olmaya inanın. yoksa hiçbir zevk alamazsanız içinde bulunduğunuz bu dünya da.
genelde böyle bir kanı var ancak her zaman geçerli değildir. korktuğun her neyse kendi korkuların seni onu yapacak olan eylemlere sürükler. aslında korkmamak en iyisi. sen korkma!
insan bilinçaltına neyi empoze ederse neyi sürekli söyler durursa beyin onu bir süre sonra olması gereken bir şey olarak algılıyormuş. aslında bize bağlı birazda. ben mesela çok pimpirikli ince düşünceli bir insanım. aklımdan geçen şeylerin başıma geldiğine çok şahit oldum. hatta eşime de söylerdim inanmazdı. başımıza gelince hatırlardı benim önceden söylediğimi.
kötü şans, uğursuzluk, kısmeti bağlı olmak, talihsizlik vb düşüncelerin hepsi batıl ve dinimizde yeri yokken eski türk inançları şamanizm ve göktanrı dinlerinden günümüze ulaşmış batıl esintilerden başka birşey değillerdir. kısaca din ve inançlarımızda bunlara yer yoktur. en fazla korkularımızla imtihan olurken en çok sevdiklerimizin yokluğu ile imtihan oluruz. korkudan kasıt kaybetme korkusuysa inancımız gereği olasıdır.
nasıl düşünürsek öyle bir yerde . evrene nasıl mesaj gönderiyorsak evren onu alıyor ve ona göre bir düzen yaratıyor olabilir. korkularımızı kafamıza taktığımız zaman beynimiz de bunu fazla düşündüğümüz zaman bu bizi bilinçli veya bilinçsiz şekilde etkiliyor. ben köpek korkusu yaşayan biriyim etrafıma devamlı bakarak gezerim. dışarı da genellikle hep köpek görürüm uzaklaşmaya çalışırım ama ben bunu ne zaman hissetsem hep dibimde biterler bir mıknatıs gibi çekerim . yani siz neden korkuyorsanız onu aslında istemsiz bir şekilde getiriyorsunuz. bu düşünce zamanla gerçek halini alıyor bir yerde korkularımız ile başa çıkmayı bilmek gerek sanırım yoksa bundan kurtulamayacağız.