ben o olayda biraz abartıya kaçmış olabilirim bahçede 1 alman kurdum ve 1 av köpeğim evde 1 kara kedim odamda 4 tane muhabbet kuşum var. ilk başlarda normal olaral besliyordum ama sonradan fark ettim ki ben sinirlendiğimde ve ya mutsuz olduğumda sanki anlayıp yanıma geliyorlar ve bendeki negatif enerjiyi alıp pozitif veriyorlar. kedi mırlaması köpeğin benle oyun oynamaya çalışması çok sakinleştiriyor. kuşlarım çok konuşuyorlar. kuşlarımdan davacıyım.
tabiki besliyorum. evimde muhabbet kuşlarım var onları çok seviyorum çocuğum gibi görüyorum gerçekten. hayvan sevilmez mi? insandan daha sadık onlardan daha temizler bence böyle oldukları için hayvanlar daha çok sevilmeli, çünkü insanlar kötülük düşünür,kötülük besler, kıskançlık yapar, arkandan konuşur, yoluna taş koyar, üzülmeni ister, yüzüne gülüp arkandan bıçaklar, hep istediği olsun ister, kafanı şişirir, canını sıkar, seni mutsuz eder. ama hayvanlar öyle mi onların ağzı var dili yok biraz yemek verip suyunu eksik etmezsen, bide başını koyacak bir yuva verdin mi o sana sonsuz minnettar kalır. seni hep sever. hayvanlar samimidir insanlar gibi iki yüzlü olamıyorlar ve kalp kırmıyorlar. benim kuşlarım da öyle çok tatlılar onlara bakıota mutlu oluyorum. yaptıkları hareketleri bile seyrederken çok gülüyorum. çünkü onşar çok masum çok tatlılar bize ihtiyaçları var. bizim sevgimize şefkatimize ihtiyaç duyarlar.
evimde kedi var çok seviyorum yani okuldan geldiğimde hele sınavlardan çıktığımda onu görmek bile beni çok mutlu ediyor stresimi attırıyor yani hayvan beslemek çok güzel bir şey tabii dinen doğru şekilde beslemek lazım eğer dinlen köpek beslemek sakıncası olmasaydı ben köpek ve serdim köpekleri de seviyorum yani kediler kadar nankör değiller yemeğin bizden geldiğini inandıkları için bize çok bağlılar ama kediler allah'tan geldiğini bildiği için yemekleri nankörlük yapıyorlar yani ben mesela kendime et mamayı kapatıyorum hem vay yanıma geliyor bana ver gibisinden miyav miyav diyor ondan sonra yarım saat yaşıyor beni tırmalıyor
evet evde 3 tane kedi 1 tane muhabbet kuşu besliyorum.onlara sevginizi gösterdiğiniz zaman onlarında size olan sevgisini görürsünüz.onları sadece sevin ,güven duygusu verin gerisi kendiliğinden gelir artık yanınızdan bile ayrılmaz.benim kedilerim herşeyi anlatabiliyor dışarı çıkmak isteyince gözlerimin içine bakıp miyavlar ne istiyorsun oğlum diyince beni kapıya götürür ve dışarı çıkmak istediğini anlatır.
evet cok sevdigim bir dostumla ayni evi paylasiyorum adı çakıl 4 yaşında yeşil gözlü bir paticik.arkadaslar fizyolojik bakım bir yana hayvanlarda sevgiyi,mutlulugu,uzuntuyu,huzursuzlugu hissedebilen anlayabilen varliklar.bunlari da dusunerek davranmaliyiz.onlardan ilgimizi,sevgimizi eksik etmemeliyiz.goz temasi cok onemli bilmeyenler icin belki komik yada sacma gelebilir ama goz temasi kurarak konusmaliyiz onlarla her seyi anlayabilirler ama canlari isterse yaparlar yada yapmazlar o ayri konu:)konusun,sevin,oyunlar oynayin mesela çakıl saklanbac oynamaya bayilir:)ve bir de kapinizin onune bir kap yemek bir kap da su koyun bence isterseniz:)
evimde hayvan beslemiyorum ama her gün balkonuma gelen serçeler kumrular kargalar ve güvercinler var.sabah ilk işleri bizim balkonu ziyaret etmek oluyor.aramızda öyle bağ varki yemek yediğimizi hemen anlıyorlar ve camın kenarında karşılıklı yemek yiyoruz.bazen yediğimiz ekmek kırıntısı pirinç bulgurda veriyoruz.kek kırıntısıda oluyor.öğleden sonra aynı saatte cama geliyor yem kabını öğrendiler camdan gagasını vurup içeriye bakarak sağa sola gidiyorsa acıkmış demektir.yem verirken yanımda duruyorsa çok acıkmış demektir.geçen gün dışarda soğukdan ayakları donmuş kumru getirdik evde ısıtmaya çalıştık,geç kalmışıski hayvan düzelmedi okadar cok üzüldükki..oysa yemini suyunu kafesini bile azırlamıştık.geçici misafir edecektik olmadı,hayvanlara merhmetle yaklaşmak gerekir.hayvana eziyet edenlere çok kızıyorum.
evim de evcil hayvan besliyorum. yaklaşık olarak 4 tane kedim bir tane de köpeğim mevcut. yaklaşık olarak dememin sebebi ise bazen sokakta yaşayıp kapıma gelen kediler oluyor, evimiz de bahçeli olduğundan dolayı hayvanlar bahçe de vakit geçirmeyi çok seviyorlar. kapımıza gelen hiçbir kediyi aç yollamadığımız için evde 4 tane besliyor olsak da kapıda en az 5 kedi daha mevcut. hayvanlara karşı çok büyük bir sevgi ve acıma duygusu besliyorum. onların dışarı olmasını bu kötü hava şartları altında aç ve susuz kalmalarına dayanamıyorum. gücüm yettiğince onlara yardımcı oluyorum. genelde buradan gelen paranın yarısıyla onlara zaten yem alıyorum. hayvanlarla iletişimim de bu doğrultu da oldukça iyi. ben hayvanların bizi anladığını, ona göre tavır aldığını düşünüyorum. 6. hisleri çok güçlü olduğu için bu hayvanların karşısında ki insana karşı tavır alması çok kolaylaşıyor. mesela kedileri bir kenara bırakalım köpeklerden örnek verelim. sokakta daha önce bir insan tarafından şiddet görmüş, aşağılanmış bir köpeğin saldırgan olma ihtimali neredeyse %90 civarında oluyor. hani siz sokakta yürürken bir köpeğin yanında geçiyorsunuz ve köpek size havlıyor, tepki vermeniz durumunda sizi korkutmak amacıyla üstünüze doğru koşuyorsa bunun sebebi çok bariz. daha önce şiddete maruz kaldığı için karşısında insana güvenemiyor ve ona verilen ilk tepkiyi hep olumsuz olarak alıyor.size karşı havlayan veya üstünüze koşan bir köpekle düzgün ve doğru iletişim kurmanız durumunda bunu 3-4 defa tekrarladığınız zaman o hayvanın tavırlarının değiştiğini çok bariz olarak göreceksiniz buna emin olun. hayvanlarla iletişim kurmanın en doğru yolu ses tonunuz. hayvanlarla konuşurken ses tonunuzu çok iyi ayarlamanız gerekiyor ve vücut diliniz ile ben sana zarar vermeyeceğim demesini bilmeniz gerekiyor. onlara tamamen sevgi ile yaklaşın ve verebileceği tepkilere hazır olun. kesinlikle hemen elinizi uzatıp sevmeye kalkmayın o zaman problem yaşayabilirsiniz önce onlarla konuşarak olumlu bir iletişim kurun, eğer bu konuşmanın karşılığında kuyruğunu sallayarak size doğru gelmeye başlarsa bilin ki hiçbir sıkıntı yok beni sev benimle ilgilen demek için size yaklaşıyor. aynı şekilde eğer bir kedi ile iletişim kurduktan sonra kedi sizin bacağınıza sürtünmeye başlıyorsa bunda da her hangi bir sorun yok demektir. başını okşamanız ve onunla düzgün konuşmaya devam ettiğiniz sürece hiçbir sıkıntı yaşamazsınız hayvanlar ile. buradan sesimi duyan olur mu bilmiyorum ama lütfen bir hevesle gidip hayvan sahibi olmayın. hele yavru bir hayvana. 1 sene bakıp sokağa attıktan sonra o hayvanın yaşadığı psikolojik travmayı düzeltmek çok zor oluyor. ben şimdiye kadar gidip de hiç bir yerden hayvan sahibi olmadım. genelde bahçemde doğuran kedilere bakarak, onları besleyerek onlara dostluk ettim. lütfen sizde böyle yapın. kapınıza gelen hayvanları kovmayın onları hor görmeyin. istedikleri tek şey biraz sıcaklık ve yemek başka hiçbir şey değil.illa evinize almanıza gerek yok yemek verip iletişim kurmanız bile yeterli.
yok hayvan beslemiyorum ben. o yuzden hangi hayvanla nasil bie iletisim icerisinde olmamiz gerektigini bilmiyorum. :)
evimde hayvan beslemiyorum. hayvan ahırda kümeste bahçede beslenir. kıyamam onları kafeste tutamam...
şuan beslemiyorum ama beslemek isterdim.geçen yıl bir kuşum vardı ve onun enerjisi bana çok iyi geliyordu.
hayvanlarla kurduğunuz iletişim oldukça önemlidir. ben şu an evimde herhangi bir hayvan beslemiyorum ama hayvanları çok severim ve yıllar önce çok hayvan besledim. zamanla onlarla aranızda bir bağ oluşuyor . kimi zaman size cevap veriyorlar sizinle konuşuyorlar. siz üzüldüğümüz zaman anlıyorlar ve onlar da sizin için üzülebiliyor. hayvanlarla aramızdaki iletişim sevgi iletişimi olmalı onları korumalı gözetmeli ve sevmeliyiz. bunu onlara belli edersek onlarda bize o şekilde yaklaşıyor ve böylece aramızda kurmuş olduğumuz bağ oluşuyor. hayvanlarla konuşup dertleşebiliyor bazılarımız bu bir terapi gibi bir nevi strese de birebir. ben öneriyorum.