0

erganili bir adam hanımına alarak istanbula akrabaların yanına gitmiş akrabaların yanına giderken akraba evinden biraz uzak inmişler ve adam yolun ortasına caddenin ortasında yürümüş caddenin ortasında yürüdüğü için sağdan soldan gelen araçlar ona korna çalmış kadın eşine sormuş herif niye bu arabalar öyle bize korna çalıyor demiş hanım ben tanıdık bir kişiyim önemli bir kişiyim herkes beni tanıdığı için benim hemşerim olduğu için bana selam vermek istiyor halbuki yolun ortasında yürüdüğü için kaza yapmamak için ve çarpmamak için işaret veriyor. adam da kendini önemli bir sanıyor.

2

kadının birisi vefat etmiş. cenaze namazı kılınmış, cemaat tabutu sırtlamış, tabut caminin kapısına çarpmış. tabuttan bir inilti duyulmuş. hemen açmışlar tabutu. öldü sanılan kadın yaşıyormuş, hemen hastaneye götürmüşler ve kadın on sene daha yaşamış. on sene sonra kadın ölmüş, yine aynı cami, yine cenaze namazı kılınmış. tam tabutu cami kapısından çıkartacaklar, kadının kocası kapının yanına gelmiş:
-gözünü seveyim, kapıya dikkat edin... :)

0

sıcak bir yaz günü, nasrettin hoca yolculuğa çıkmış. yol kenarındaki hayrat çeşmeden su içip, elini yüzünü yıkayıp biraz serinlemek ve abdest tazelemek istemiş. bakmış ki çeşmesin borusuna bir odun parçası tıkalı. odun ıslanıp şiştiğinden dolayı olduğu yerden kolayca çıkmıyormuş, hoca epeyce uğraşmış, tıkaçı kuvvetle çekerek çıkarmış. kenara çekilmesine fırsat kalmadan, tazyikli bir şekilde borudan fışkıran su hocanın elbiselerini ıslatmış. hoca çeşmeye şöyle bakarak söylenmiş; anlaşıldı anlaşıldı o kazığı deli dolu aktığın için ağzına tıkamışlar.

1

nasreddin hoca göle yoğurt mayalıyormuş. temel sormuş:
*hocam napaysun?
-göle maya çalıyorum
*yav hocam napacağsun o gadar yoğurdu.
:)

0

temel ve dursun fıkraları var ....