0

eğer baş ağrısı, yorgunluk, konsantre olma güçlüğü, sinirlilik veya depresif ruh hali problemleri yaşıyorsanız vücudunuzun kafeine bağımlılığı sandığınızdan daha fazla olabilir. ayrıca vücut üzerinde yüksek kalp atışı, yüksek hassasiyet gibi uyarıcı etkileri şiddetli anksiyetiye neden olurken kafeinin reflü üzerindeki etkisi de kanıtlanmıştır.
ancak kahve, diyet kola ve red bull desteği almakla tamamen kafein bağımlısı olmak arasında fark vardır. john hopkins school of medicine’da davranışsal farmaloji araştırmaları ünitesi’nde çalışan mary sweeney bu durumu şu sözlerle açıklıyor: ‘biz kafein bağımlılığı durumunu kafein bağımlılığı bozukluğu olarak adlandırmayı tercih ediyoruz ve bu durumu kişinin kafeinden kurtulmak isteyip bırakamaması, bırakmak istediğinde de yoksunluk etkilerini yaşaması olarak tanımlayabiliriz.
her insanın kafeine olan toleransı farklıdır. bu da bazı insanların bol bol red bull içip hala rahat rahat uyuyabilmesini açıklar niteliktedir.

önemli bilgi: beynimizde yer alan nöronlar biz uyanıkken sürekli yüksek hızda çalışırlar ve nöronların yüksek hızda çalışmasının bir ürünü olarak adenozin meydana gelir. sinir sistemimiz tarafından sürekli kontrol edilen adenozin seviyesi belli seviyenin üzerine çıktığında vücudumuz uyku ve dinlenme ihtiyacı içerisinde olduğumuzun sinyalini verir. fazla miktarda kafein aldığınızda kafein bileşikleri çok iyi bir adenozin gibi davranarak adenozin reseptörlerinin kontrolünü ele alır ve vücudu yavaşlatmak yerine hücre aktivitesini hızlandırır.

uzmanlar günlük kafein miktarının 400 mg’ın yani iki bardak kahvenin üzerine çıkmaması gerektiğini söylüyor.
eğer serum alarak kafein bağımlılığında kurtulmayı planlıyorsanız , kafeinden kurtulmak aslında zor olsa da mümkün: ‘ kafein tüketiminizi haftalık aldığınızın kafeinin %25’ine çekerseniz, bırakmak istediğinizde yoksunluk belirtileri yaşamazsınız’ diyor sweeney. akşamüstü kahve yerine bitki çayı tüketmeyi deneyebilirsiniz ve kafein içeren bitter çikolata ya da oldukça reçetesiz ilaçlara dikkat etmelisiniz.