0

gözlerinizi kapayarak hayal edin sınırları zorlayarak ve bizlerle de paylaşır mısınız?.

ufak da olsa yüzümüzde tebessüm amacı olmazsa olmaz.

3 cevap
0

peki şuanda sizinle beraber bir hayal kuralım o zaman. bir düğün var ortada beyazlar içinde bir gelin duruyor. bir baktım ve o gelin deli gibi sevdiğim kız. gelinlikler içinde o kadar güzel olmuş ki anlatamam size. damat olarak ben varım ve nikah kıyılıyor. hani dillere destan düğünler olur ya buda öyle bir düğün. evlenmişiz biz ve çok güzel bir balayından sonra kendi evimize yerleşmişiz.
her sabah kahvaltıyı hazırlayıp "kalk artık koca danam." diyen bir eşim var benim. bazı sabahları ben kalkıp kahvaltıyı yatağına götürüyorum. herşey o kadar güzel giderken birde çocuğum olacağını öğreniyorum. düşünsenize çok sevdiğim biri ile evleniyorum buda yetmez gibi sevdiğim kızdan bir çocuğum oluyor. baya bir zaman geçiyor tabi bu sırada çocuğumuzda büyüyor ve okul dönemine geliyor. o kadar mutluyuz ki anlatmak için henüz yeterli kelimeler yok! her sabah ailecek yapılan kahvaltılar,her hafta sonu ailecek gezmeler ve en önemlisi de her akşam evin içinde baba diyen bir çocuğum var. bu hayalde ömür boyu ayrılık yok ve çocuk hep 7-8 yaşlarında kalsın hiç büyümesin. hayali bile çok güzel olsa da ne yazık ki bunun gerçekleşme ihtimali yok.

0

gözlerimi kapadım simsiyahtı başta sonra hayalimde ki o güzel kır düğününü hayal ettim.

0

gözlerimi kapattım bu saatte. çok uzaklara gittim. nepal’e gittim. mistik yapısı ile o esrarengiz ülkeye yolculuğa çıktım. tarih içinde kaybolup gidiyorum. birden kendimi everest’in tepesine çıkmış buluyorum. oradan himalayalara doğru uçuyorum. buzlu ve karlı dağların üstünden kuş bakışı gidiyorum. oradan hop hindistan’a atlıyorum. sokakta gezen ineklerin ortasında kalıyorum. insanlardan hiç kimse ineklere bir dur, şuraya, buraya gitme demiyor. inekler o kadar özgür dolaşıyorlar ki, neredeyse trafik kilitlenecek. daha sonra ganj nehrine gidiyorum hızlıca. orada küllerin nehirle döküldüğünü görüyorum. soruyorum oradakilere bu nedir diye? oradakilerde bu küllerin “ölmüş bir insanın yakılmasından geriye kalan, bedenine ait külleridir diyorlar. bende anladım ki, burada ölen insanlar yakılıyor ve külleri ganj nehrine atılıyor. burada ölen insanlar bizlerdeki gibi, toprağa gömülmüyor, direk yakılarak nehrin sularına savruluyor. burada böyle bir inanış hakim. burdan ayrılıp güzel ülkeme geliyorum. cennet köşesi olan memleketime dönüyorum.