0

islamiyet öncesi türk devletlerinde kut anlayışı vardı. yani devleti yönetme yetkisinin, tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. buna kut inancı denirdi, kut inancı kutsaldır, hükümdar ve ailesinin kanı kutsaldır. ikili teşkilat yönetimi vardı, yani devletin batı kısmında kağan'ın kardeşi, olan yabgu bulunurdu. doğu kısmında da kağan'ın kendisi bulunurdu. sadece danışma meclisi değil bazen danışma bazen de karar organı olan kurultay toplanırdı. başında hakan bulunur kurultayın, senede iki kez toplanırlar. kurultay günümüzün bakanlar kurulu dur. kurultaylar da her türlü mesele konuşulur, dini konularda konuşulur. hakan'ın isteğiyle töreleri değiştirebilirler. törelere uymayan hakan görevden alınır, ve yeni hakan seçer. kurultaya katılan tüm üyelere toygun denirdi. üyeleri hakan, hatun, boy beyleri, ileri gelenler, komutanlar ve hanedan üyelerinden oluşmaktadır. kurultayın içinde din adamı yoktur. yazısız hukuk kuralları vardır. bunları töre denir. islamiyet öncesi türk devletlerinde idam vardır. töreler hakan'ın isteği kurultayın kararıyla değişebilir. törelerin değişmez 4 kuralı vardır, bunlar adalet, iyilik, eşitlik ve insanlıktır. hapis cezaları 10 günü geçmez, çünkü yaşam göçebe bir yaşam vardır. devlet ile vatandaşın karşılıklı görevlerini bildiren yazısız sözleşmeye tüz denir. tabgaçlar da nazırlar meclisi vardır, hazar devleti'nde ihtiyarlar meclisi, peçenekler de komenton, tuna bulgarlarının da millet meclisi, avrupa hunlarında seçkinler meclisi, oğuzlarda tiznik diye bir meclis bulunmaktadır.

0

islamiyet öncesi türk devletleri'nde devletin başında hakan, han bulunurdu. hükümdara yardım eden kurultay, danışma meclisi veya kengeş denen yardımcı bir kol vardı. kurultayın içerisinde din adamları yer almazdı. ayrıca danışma meclisi olduğu için kararları hakanla beraber alırlardı. ikili yönetim anlayışı vardır. doğu- batı, güney -kuzey diye her zaman doğu daha üstündü. başında şad bulunurdu. hatun hakanın karısıydı ve o yokken elçi kabul edebilir ya da kurultaya katılabilirdi. veraset sistemi kut anlayışı ile desteklenmiştir yani ülkenin yönetimi ailenin ortak malıydı, kut kime geçtiyse o devletin başına geçerdi. kut anlayışı demek hükümdarlığın tanrı tarafından verildiğine inanmaktır.