beşiktaş'ın bu sezon evinde ki puan kayıplarını kendimce şu sebeplere bağlıyorum ben. öncelikle olarak şenol güneş yönetiminde 4. sezonunu geçiren beşiktaş'ta ilk 2 sezon ki başarıların ardından geçon sezon biraz da talisca'nın takımı sırtlaması ile beraber ligi 4. sırada bitirmesine rağmen işler bu kadar kötü gitmiyordu, avrupada ki konumundan dolayı. ancak bu sezon talisca'nın ve cenk tosun'un yerlerinin dolmayışı ve şenol güneş'in artık kabak tadı veren 4-2-3-1 oyunu rakipler tarafından iyi analiz edilmeye başlaması ile takibinden rakiplerinin buna göre önlemler alması başını çok ağrıtıyor beşiktaş'ın. şenol hocanın oyuna yaptığı bazı gereksiz hamleler ve takımın yaş ortalamasının çok fazla olması da buna etken sayılabilir. avrupa' da bu sene oynadığı maçlarda özellikle genk maçında gördük ki ileride hızlı hücum silahları olan takımlar beşiktaşın başını çokça ağrıtacak. malmö ve sarpsborg gibi kuzey takımlarına karşı havadan oynama çabası da beşiktaşın bu sene ki en önemli eksileri diyebiliriz. nitekim avrupada sarpsborg maçında ilk yarıda ki hücum anlayışını 2. yarı ayağa pasa çevirince maçı 2-0dan 3-2 çevirdiğine hepimiz şahit olduk. bu sezon ligde ise bana göre en çok talisca gibi bir yaratıcı oyuncunun olmayışının eksikliğini çekiyor beşiktaş. oğuzhan inanılmaz formsuzluğu ve quaresma'nın gereksiz kırmızı kartları da beşiktaş'ın canını oldukça sıkıyor. böyle olunca da puan kayıpları geliyor.