en meşhur fıkralarından kazan doğurdu/öldü fıkrasını yazayım.
bir gün hocanın bir komşusundan ödünç bir kazan ister, gün gelip de kazanı geri isteyen komşuya hoca iki tane kazan verir. komşu şaşırır. hoca der: komşu müjdeler olsun kazan doğurdu. komşu sevinçle eve döner. günler sonra hoca yeniden kazan ister komşusundan. komşusu bir zaman sonra kazanı yine geri istediğinde hoca başlar ağlamaya: komşu başın sağ olsun kazan öldü. komşu bu sefer kızmıştır: hoca hoca kazan bu nasıl ölür.
hoca da durur mu yapıştırır cevabı: kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun. hahahahahaa
nasrettin hoca bir gün kapısının önünde kedisini yıkarken adamın biri nasrettin hoca'ya hoca, kediyi yıkarsan öldurursun demis.nasrettin hoca onu takmamış .ondan sonra adam tekrar kapının önünden geçerken kedi nasrettin hoca'nın elinde cansız bir şekilde duruyormuş adam demiş ki ;ben sana demedim mi kediyi yıkama ölür diye hoca da demiş ki yıkarken değil zaten sıkarken öldü.
nasrettin hocanın başka bir fıkrasında ise nasrettin hoca'ya arkadaşları demiş ki hoca sen bize hani yemek yedirecektin demisler. hocayı böyle sürekli sıkıştırıyorlarmış bir gün hoca almış bunları bir tane de kuzu almış dereye gitmişler .arkadaşları göle girip yüzmeye başlamışlar. nasrettin hocanın da arkadaşlarına kuzu yedirmek zoruna gittigi için arkadaşlarının çamaşırlarını almış ve kuzunun altına atmış. arkadaşları gölden çıkınca kıyafetlerini bulamamışlar.nasrettin hoca da demiş ki arkadaşlar demiş kuzunun altın attım ben o çamaşırları .çünkü kuzuya yakacak bir şey bulamadım size de yedirmek istedim o yüzden altına otlamak zorundaydım.
nasrettin hoca bir gün uyurken karısıyla dışarıdan sesler geliyormuş. karısı demiş ki kalk hoca kalk dışarıdan sesler geliyor bir bak dışarıya demiş. hoca dışarıya çıkmış ve mahalleli kavga ediyormuş. nasrettin hoca yorganla cikmismis meger. nasrettin hoca kavgayı ayırayım derken haberi olmadan yorganıni çalmışlar nasrettin hoca hiçbir şey anlamamış ve kavga dağılmış .daha sonra eve geldiğinde karısı demiş ki bey ne oldu demiş .nasrettin hoca da demiş ki ne olacak hanım yorgan gitti kavga bitti demiş.
nasrettin hoca türk dünyasında yaşadığı veya ona mâl edilen gülmeceleri ile dürüst ve güvenilir bir kişilik olarak bilinmektedir. gülmeceleri genelde zeka ve yergi iverir.
nasrettin hoca köyde bir evde verilen yemeğe davet edilir ve akşam o eve gelir ve nasrettin hocaya kimse hoşgeldin ve buyur etmez, hoca bir hışım ile evden çıkar, evine giderek en güzel kürkünü giyer tekrar davet edildiği eve gelir ve hocayı gören diğer misafirler hocaya
_ o hocam hoşgeldin ,buyur şöyle otur, derler . hoca sofraya oturur ve kürkünün kenarının tutar yemeğe ve şöyle der ,
_ye kürküm ye
misafirler aman hocam ne yapiyorsun sen diye sersenişte bulunurlar , hoca da az once geldim kimse farkıma varmadı ama kürkümü giyip tekrar gelince bir izzeti ikram ki sormayın, meğer marifet kürkteymiş , der.
nasreddin hoca bir gün komşusundan emanet kazan ister. komşusu verir ve nasreddin hoca nın işi bittiğinde bir kaç gün sonra kazanı komşusuna geri götürür. yanında bir de ufak kazan vardır. komşusu bu nedir diye sorunca ; senin kazan doğurdu der. komşusu ikisini de alır. aradan zaman geçen ve bir gün yine nasreddin hoca komşusundan tekrar kazan ister, komşusu koşa koşa kazanı verir. ancak gel zaman git zaman nasreddin hocadan ses yoktur kazanı geri vermemiştir. komşu nasreddin hocaya gider ve hoca efendi benim kazanı geri getirmedin der. hoca komşusuna ; senin kazan öldü der. komşu şaşırır ve "hoca kazan hiç ölür mü " der. hoca da "doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne mi inanmıyorsun" der.
bir gün nasreddin hoca'nın canı yahni çeker. kasaba gidip bir kilo et alır ve eve getirir. karısına akşam güzel bir yahni yap da yiyelim der. karısı yahniyi yapar. komşuları misafirliğe gelir. karısı da yahniden ikram eder ve yahni biter.
akşama kadar yahniyle oturup kalkan hoca eve gelir. iştah ve hevesle sofraya oturur. karısı önüne bir bulgur aşı bir ayran koyar. hoca sinirlenir. yahu kadın hani yahni der. karısı komşulara ikram ettim demeye çekini bizim tekir kedi eti yedi deyiverir.
hoca hiddetle tekir kediyi arar, bir bakar tekir kedi bir deri bir kemik mırlamaktadır karşısında. yahu hanım bu mu yedi bizim eti der. evet der karısı tekrar. hoca kantarı alır kediyi tartar. kedi 1 kilo gelir.
nasreddin hoca tekrar ''yahu bizim eti tekir yediyse et nerede? et burtdaysa tekir nerede?