paraya bankaya yatırır fazizini yerdim çatır çutur
önemli olan para değildir önemli olan ozgurluktur eger iyi bir yatirim ile degerlendirilirse kazanilan paranin bitmezliligi sağlanır parayi nasil kullananilecegizi ve bitirmeyecegiinizi goz onunde bulundurmalisiniz ve bakis açınız özgürlük olmalıdır bir ferrariye binmek bir porsh a yada buggatiye binmek onemli değildir rabiiki insan kendini simartmalidir eşyanın ve paranın kölesi olunmalıdir biraz mandira filozofu olmayi ogrenmektir yasam ama gökkuşağı na nekadar kosarsaniz o size o hizda kacacaktir ama eger arkanizi donerseniz arkanizdan gelecektir özgürlüğü saglayacak miktarkafidir ama hazira dağdayanmaz derler o yuzden yatirimda egitim de cok onemlidir parayi killanamayan insanlar paranin kolesi olup ellerindekindende olurlar
tabiiki artık toplu taşıma araçlarının kalabalığından falan bıktığım için ilk olarak kendime güzel bir araba alırdım, bir daha da toplu taşıma araçlarına binmezdim artık
hemen bir ev alıp, o evin giderlerini ömür boyu karşılayacak miktarda parayı bankaya koyardım. sonra bir volvo alırdım kendime. kalan parayla bir vakıf ve bu vakfa bağlı bir işletme kurardım. işletme para kazanırken, vakıf da parayı ihtiyaç sahiplerine en doğru şekilde ulaştırmayı başaran bir yapıda olurdu.
ilk önce evimi arabamı alırdım yapmam gerek işlerimi yapardım sonra aileme felan destek olurdum bunca sene bana bakmış büyütmüş yani onlara destek olmazsam olmaz.
ben buradan çıkan parayı helal para olarak görmüyorum. zaten piyango bileti de satın almam. ama eğer çıksaydı, bağışta bulunurdum.
piyangodan para çıksa yarısını hayır kurumlarına verirdim. diğer yarısını da dünyanın güzel bir yer olması için uğraşırdım.
inandınız mı? :)
ben bile inanmadım. vallahi dibine kadar yerdim parayı. faize atar bol bol harcardım. işten çıkar bol bol gezerdim. bol bol yerdim. dünyanın dibine vururdum.
önce susup hazmetmeye çalışırdım.biletimi notere onaylatıp bir banka aracılığıyla hesabıma aktarırdım.büyük miktarını gayrımenkul arsa bahçe olarak değerlendir ,geri kalanını keyifli ve iyi yaşamaya ayırır gezer tozardım. hiç kimseye varlığımın miktarı hakkında bilgi vermez bildiğim tanıdığım herkesin evi olmasını sağlar kredi kartı borçlarını kapatırdım.hastanelerde olan hasta ve hasta yakınlarına maddi ve manevi destek verirdim.gözümün gördüğü paramın yettiği herkesin yardımına koşardım
hayır kurumlarına yardımda bulunurdum cami yaptırırdım.
bana biyongadan bara cıksa 2 ev 3 araba alırdım şirket kurub işlerimi ilerletirdim
piyango oynamıyorum oynamayı da düşünmüyorum o nedenle o paranın bana çıkma ihtimali yok. ama büyük bir kazancım olsaydı öyle bir para geçseydi elime önce ihtiyaç olarak ev,araba alırdım sonra iş kurardim para bitsede kendi kazancımı yine kendim kazanayim diye, dünyayı gezerdim.çocuklar,evsizler,sokak hayvanlarına yardım yapardım.kendi ihtiyaçlarımı karşılardım sonrada kalanla tatil yapardım sonra yine tatil yapardım sonra yine tatil,tatil yapardım.
bir ev ve araba alırdım kendimize.
sonra anneme bir ev alırdım.
ve löseve bağışta bulunurdum.
piyangodan büyük ödül bana çıksaydı, ilk apartman alır tüm aike fertlerini oturturdum, sonra bir kaç yatırım amaçlı dükkan, apartman ve arsa alırdım, ailemin tüm borçlarını kapatırdım, sonra uzun bir tatil için para koyardım gerisini vakıflara bağışlardım.