tuzlama yöntemi ya da toprak içine çukur açılarak bu çukurlarda saklanırdı.
yer altı mağaraları veya tuzlarla kaplanarak.
benim bildiğim kadarıyla soğuk mağaralarda saklanıyordur baska bir sey gelmiyor aklıma.
çoğunlukla tel dolabları vardı.bazı yiyecekler kuyularda saklanırdı.birde kiler denilen serin yerlerde saklanırmış.
çoğunlukla kiler olan bölümler varmış eskiden serin oralarda saklarlarmis
soğuk mağaralar ve soğuk sularda saklanırmış.
benim yaşadığım şehirin bir ilçesi olan taşkalede eskiden kışlık ürünlerini dağ gibi taşlarla oyulmuş yerlerde muhafaza ederlermiş hepsinin kapıları var, o dağ gibi olan yerlerde kapılar hariç her yerinde girintili oyuklar var yüksek odalara koyacak insanlar, bellerine halat bağlayıp o oyuklara basarak hangi odaya koyacaksa orsyq kadar tırmana tırmana ürünlerini çıkartır, odaya koyar muhafaza ederlermiş.
zamanında buzdolabı yokken soğuk yerlerde saklanırmış, oturdukları yerlere yakın mağaralar varsa mağaranın en soğuk bölümüne konuşurmuş ki o ürün bozulmasın diye. bazı kişiler ürünlerini toprağı kazıp derin bir şekilde ürünlerini oraya koyarmış, bazılarıda çiğ çiğ çok bozulur diye ürünlerini pişirirmiş tel tahta dolaplarda saklarmış. çünkü bir ürünü pişirince daha uzun süre muhafaza edebilme şansın var.
ben tam olarak bilmiyorum ama büyüklerimizden öğrendiğim kadarıyla daha önce buzdolabı yokken mağaralarda eşya eşyaların üstüne biz örtülerek ve saklanarak mağaralarda buz gibi kalmasını sağlıyordu örneğin bir tane örnek vereyim ben kendim olarak dedem gül'ün evinde gördüm meyveyi sebzeyi de hemen her ne olursa olsun mete falan mağarada bir şeye beze sarıp sağlıyorlardı yaş beze ve halen günümüzde de mevcut ama eskisi kadar değil eskiden daha çok öyle şeyler yapıyorlar de şimdi buzdolabı olduğu için hiç sıkıntı yok her şeyi buza falan koyuyorlar buzdolabına koyulan bir bakıyorsunuz buz gibi oluyor
genelde mavurma oluyormuş. insanlar onun yağını donduruyorlar ve içinde et bozulmuyormuş. başka bir şey
yazın bizim orada otlar kurur sular neredeyse çekilir iyice , yeşil alan olacak yer yoktur , bizim köylülerimiz de yazın oraya göçerler kışın tekrar köylerine dönerler , kahramanmaraş andırın ilçesinde kırksu diye tabir edilen bir yer var yaylalık , isminden de anlaşıldığı üzere akarsuyu vardır ve çok soğuk suyu vardır , ayaklarınızı soksanız en fazla yarım dakka dayanabilirsiniz , öyle keskin bir soğukluğu vardır , abartmıyorum gerçekten suyu öyledir , çok durursa ayağınız suyun içinde ayağınız kızarmaya başlar , bu insanlar da suyun içine tam akıntısı nı bozmayacak şekilde küçük dolap şeklinde saklama yerleri yapmışlar suyun kenarına , su akıp gidiyor gene , ama içindeki erzaklar akıntıya kapılıp gitmesin diye korkuluklar yapmışlar ahşaptan saptan filan , üstünü bile kapatmışlar çünkü yağmur yağdığında su taşıp götürmesin diye , kapısı bile var yani düşünün :) ben çok küçüktüm o zamanlar aklıma çok yatmıştı bu , bana çok zekice gelmişti. işte bu şekilde gıdalar korunuyor.
toprak altinda saklayanlarda varmis. kavanozlarin icinde sakliyolardi ve gidalarin zarar gormemesi icin serin yerlerde sakliyorlardi cunku sicak yerlerde gidalar cabuk bozulur. gercektende eskiden cok zormus yasamak. eskiyi dusundukce, su an halime sukrediyorum yani.
buzdolabı olmayan zamanlarda eskiden mağaralarda yiyecekler saklanırmış bizim gördüğümüz kadarıyla özellikle kar yağan dönemlerde karı stok ederlermiş sonra yazın onu buz olarak kullanılmış eskiden yiyecekler taze dalından koparıldığı için fazla yiyecek dolaba konur mu gereği de yokmuş şu soğutmak için de özel taştan yapılmış küpler vardı
şu başlığı gördüm ve icim den dedim ki bizim çadırlar da yaptığımız sistemi mi merak ediyor acaba diye düşündüm. şimdi gelelim eskiden buz dolabı yokken ne yapılıyordu. çürüyecek malzemeler nerede saklanıyordu diye merak edenler okumaya başlayın ilk önce eskiden malzemeler bu kadar çabuk bozulmuyor du bunu bilin. ne zaman bahçede veya sera da ki sera da yetişen ürünler zaten felaket durum da da neyse, bahçe de yetişen ürünlere bu zaman da ki kadar ilaç ve kimsayal madde verilmiyor. hiç unutmam küçüktüm yaşım 10 15 civarı idi babam dedi ki bahçeye o zaman domates ekmiştik. domatesleri suladık onca dikkat etmemize rağmen hepsi kurtlanmış ve babam cümlesinin devamın da ilk defa domatese kurt düştüğünü gördüm demişti. ben tabi yaşımın da verdiği düşüncesizlikle o zamanlar babamin o dediğini anlamamıştım. ne var ki bunda o da bir canlı aç kalınca domates in içine girmiştir. dedim kendi kendime ama tabi yıllar sonra anladim ki işin aslı öğle değilmiş. meğer kimyasal diye tabir ettiğimiz ilaçlar yüzünden miş.
buzdolapları yokken gıdalar daha serin yerlerde saklanıyordu yani eski zamanda daha sıcak olmayan bölgelerde saklanıyordu ve yiyeceklerin türüne tipine göre de saklandıkları yer değişiyor
buz dolabı yokken biz nişanlar dışarda sakliyordurla yada toprağın altına bırakılan orda sakliyorduar
buzdolabı icat edilmeden önce yiyecekler toprak altında ya da soğuk su kuyularında saklanıyordu. ayrıca daha sonra tel dolaplar da bazı gıdalar saklanmaya başlandı. soğuk kalması için akarsu kenarlarında bırakırlar ayrıca güneşten korumak için topraktan yapılan güveçlerin içinde karanlık yerlerde saklanıyorlardı.
bilirsiniz ki toprağın altı soğuktur önceden insanlar toprağın altını kazarak depo veya ambar şeklinde bir yer kazıp orayı ürünleri saklamak için kullanırlardı.ayrıca mısırlılar zamanında mısırlılar piramitlerin içlerine bir ürün koyduklarında o ürün asla bozulmazdı.
mahzen adı verilen yer altına açılan mağaralarda saklanırdı.
eski insanlar soğuk yerleri seçip oraya ambar yapıyorlardı ve bu soğuk yer genelde yerin altı oluyordu yani orada iyi saklanan yiyecekler ileri zamanlara kalabiliyordu