ateşim var külüm yok bülbül oldum dilim yok düştüm bir zalim eline ah etmedik günüm yok
bana bir mendil gönder
ucunu işle gönder
içine üç elma koy
birini dişle gönder
bahçelerde üzümsün
benim iki gözümsün
sanma ki unutuyorum
gece gündüz düşümsün
yumurtanın sarısı
yere düştü yarısı
görümcem verem olmuş
kaynanama darısı
patlıcanı oymadın mı
tadına doymadın mı
beni kınama anam
sen cahil olmadın mı
şu an aklıma gelenler.
küçükken manileri severdim ve genellikle hatıra defteri tutan arkadaşlarımıza hatıra yazarken yazının sonuna küçük ve kısa maniler yazardık. eskiden hatırladığım tek bir mani kaldı o da şöyle,
sepet sepet yumurta
sakın beni unutma
unutursan küserim
mektubunu keserim..
sanırım mani de herkes biliyordur bir de şu vardı galiba,
seviyorum ama kimi
en tatlı birisini
nasıl anlatsam bilmem
ilk harflere baksana :))))
aslında daha bildiğim birçok mani vardı ama üstünden çok zaman geçtiği için şu anda hatırlayamıyorum.
mani eski edebiyatlarımızdan günümüze kadar gelen bir edebi kavramdır aşk dalında günlük yaşam dalında söylenen laflara denmektedir bazı maniler hatta şarkı sözüne çevrilip eklenti yapılıp söylenmiştir
evet manileri severim. bildiğim mani örneği şudur.
şu çalı kara çalı
şu çalı ak çalı
ben sana varırmıyım
sümüklü sıracalı