1

üniversite yıllarımda unutamadığım bir anım var. 4. sınıftayım ve okul bitmek üzere. altan kalan bir dersim var. genel muhabebe sınavım. günlerden perşembe ve yarın cuma. yani cuma günü çok önemli bir sınavım var. o da genel muhasebe sınavı. eğer bu sınavı geçemezsem yazın okulda yaz okuluna kalmak zorunda kalacam ve bu dersi mutlaka geçmem gerekiyor. üstelik bu ders taa birinci sınıftan kalma bir ders. çünkü bu dersi bir türlü geçemedim. ben nasıl çalışıyorum. ta son güne kadar çok iyi çalıştım. artık kesin geçerim gözüyle bakıyorum. perşembe akşamı gece yarılarına kadar çalıştım. her şey tamam dedim. çok çalıştım. artık bu dersten geçmemem için hiç bir neden yok. sonra uyudum ve sabah erkenden yola çıkmam gerekiyor. çünkü sınav sabah saat 10'da. bir de ben ankara'da okuyorum. okula çok uzak bir yerde oturuyorum. bundan dolayı sabah erkenden yola çıkmam gerekiyor. neyse uyudum ve sabah kalktım. aman tanrım saate bir baktım, saat 11. başımdan kaynar sular döküldü. ne yapacağımız bilemedim. sınav başlamış ve bitmek üzereydi. hemen çıktım. belki hocayla konuşur ve bana bir zaman dilimi ayırır ve sınava yapar. açıkçası hiç umudum da yok. neyse 45 dakika sonra okula vardım. vardım ama okulda ne hoca var ne de arkadaşlar. yani ben yaz okuluna kalmıştım.