ben küçükken evimiz sobaliydi.ama güzel oluyordu odada soba yaniyor du o odada yatiyorduk sıcacık sobanın üstünde suyun kaynama sesi halen unutmadim o gunleri değişik bir durum oluyordu kışın odaya tasiniyorduk yazın salona tasiniyorduk öyle bir durum vardı televizyonu kanepeyi ogunlerde güzeldi benim için.
hala soba kullanmaktadır bizim evde çünkü apartmana giremedi bir türlü ,aslından kişide güzel olabilir belki ama doğalgaz hem temiz hemde her yerde kullanılabilir olmasıyla daha iyidir.
bir şarkı vardı ah nerede vah nerede
o şanslı günleri çok özlüyorum. ışıklar kapanınca gürül gürül yanan sobanın kapağından sızan ışıklar odanın tavanında dans eder, kah at üstünde bir sipahi olur küffara hücüm eder kah nazlı bir ceylan olup kırlarda koşardı. güzinesindeki patatesi, boncuk boncuk terleyen yumurtayı üzerinde ısıtılan tandır ekmeği.
ah nerede vah nerede...!!!
asla özlemiyorum. doğal gaz rahatlık. her sıcacık evde pencereden dışarı baktığımda aklıma geldikçe herkes bu rahatlığı yaşamalı diye dua ediyorum.
eveet ben çok özlüyorum. sobanın üstünde fındık ve kestane kavurmayı, ekmek kızartmayı çok özledim. portakal kabuğu koyardık o kokusu yayılırdı odaya... resmen ocak görevi gördürürdük sobaya... köye gittiğimde hemen kestane alır giderim. zaten fındık üreticisiyiz. fındığımız var.. ohh miss.
sobalı evler aslında daha çok özlediğimi söyleyebilirim. çünkü oradaki sıcaklık ve sobanın içerisinde yiyecekler olurdu. sıcak sıcak yemesi çok zevkliydi. şu anda günümüzde sobaların azaldığını görüyoruz.
evet soba başında kestane pişirip sıcak sıcak yemeyi özledim