türk futbol takımlarının borç batağında olmasının 4-5 farklı sebebi var. hatta çok daha fazla vardır da benim sayacağım 4-5 tane var. birincisi plansızlık ve iyi scouting yapmamak. x bir takıma yeni bir yönetim geliyor 3 sene görev süresi var. bu 3 senelik görev süresinde genelde bizim başkanlarımız, takıma yıldız oyuncu pompalayıp ya bizim taraftarlar bundan anlıyor diyerek takımı yabancı oyuncularla doldurup taşırıyorlar. senede 10 yabancı geliyor 10 yabancı gidiyor sözleşme fesih bedelleri menajer bedelleri bilmem ne derken bir bakmışsın 3 sene sonra görevi 250 milyon euro borçla bırakıyor. scouting nedir scouting ise gözlemcilik demektir. bir futbolcuyu gözlemlersin ve o oyuncu hakkında raporlar hazırlatırsınız, bu raporlar doğrultusunda da teknik ekip karar verir ve oyuncu alınır. olay budur. derinliği vardır fazla girmeye gerek yok kabaca bu şekildedir. fakat bizim ülkemizde genelde transfer şu şekilde işliyor, bir menajer geliyor ve diyor ki sizin şu mevkiye oyuncu ihtiyacınız var benim böyle bir oyuncum var alın bunu. bana da şu parayı verin ki gelmesinde size yardımcı olayım. bakıyorlar oyuncu kariyerli veya ismi olan bir oyuncu falan tabi bizim kulüpler lap diye atlıyorlar. oyuncuya veriyorsun yıllık en az 2.5 milyon euro, kulübüne veriyorsun en az 4-5 milyon euro. menajere veriyorsun eyvallah ücreti 1 milyon euro. oldu mu sana transfer neredeyse 10 milyon euro. e tabii bu menajer sadece bir oyuncu getirmiyor baktılar bu iş rahat kolay veriyon parayı geliyor hop o oyuncu bu oyuncu derken bir bakıyorsun takım portekizli dolmuş,brezilyalı dolmuş. 100 milyon euro harcamışsın yıllık ücretler menajer ücreti sözleşme bedelleri bonservis bedelleri derken. e oyuncu da satamamışsınız. daha ilk seneden 100 milyon euro eksi geliyor. hele bir de şampiyon olamazsa geçmiş olsun. transferler bu şekilde yapılıyor ülkemizde maalesef ki ve bunlar özellikle son 2 yıldır kulüplerimize öylesine sorunlar çıkardı ki. nedir bu sorunun adı finansal fair play. uefa baktı ki bu iş böyle olmuyor ben bir denetleme getireyim dedi. adını ffp( finansal fair play) koydu. bu bu kuralı koyarken dedi ki artık kimse kafasına göre para harcayamaz sattığınız kadar harcayacaksınız. hee şimdi böyle olunca ne oldu takımlar dedi ki yahu biz oyuncu satamıyoruz nasıl oyuncu alalım ?. uefa da dedi ki bunca zamandır bu kadar borç yapmadan önce aklınız neredeydi ? . hal böyle olunca transfer yapmak neredeyse imkansız hale geldi. bakın bir takım 1 yıldır santrafor alamıyor, bir takım 1 yıldır stoper alamıyor, diğer bir takımımız 1 yıldır oyuncu satıyor ama yerlerini dolduramıyor. avrupada adını duymadığımız saçma sapan takımlar geliyor içeride dışarıda 4 atıyor gidiyor. yavaş yavaş akıllanmaya başlıyor takımlarımız. satıyorlar ve gençlere yöneliyorlar. inşallah bu böyle devam eder. fenerbahçe berke elif ve barışla başladı. galatasaray ozan ile. beşiktaşta güven dorukhan, trabzonda abdülkadir ve yusuf yazıcı. anca bu şekilde bu bataktan çıkar takımlar bunu yapmaya mecburlar.
takımlarımızın bu halde olmasının en büyük nedeni futboldan anlamayan şahısların klup başkanlığı yapmaları ve bu başkanların gereksiz transferler yapmasıdır