milli edebiyat benim için edebiyat tarihimizde en sevmediğim edebiyat türü sanatı genelde halk için yapıyorlar bence sanat sanat içindir herkes sanattan anlamazsın bu kabiliyeti yoktur halk diline indirgenmiş eserler kesinlikle sanat olamazlar herkes sanattan anlamaz.
fransız devriminin yarattığı milliyetçilik düşüncesi osmanlı imparatorluğunda ki yabancı toplumları ayaklandıırken türk aydınları da etkilemiştir. 20. yüzyılda güçlenen türkçülük akımı milli edebiyatın doğup gelişmesine zemin oluşturmuştur. milli edebiyat, 1911'de selanik'te, ömer seyfettin ve ali canip yöntem'in genç kalemler dergisini çıkarması ile başlamış ve 1923'e dek devam etmiştir. genç kalemler dergisi nde imzasız yayımlanan fakat ömer seyfettin ait olduğu bilinen yeni lisan makalesi yayınlanmıştır. bu makalede dil sade olmalıdır. ulusal kaynaklara ve yurt sorunlarına eğilmek gerekir.arapça – farsça kurallara göre değil türkçe kurallara göre tamlama kurulmalıdır. arapça ve farsça kelimeler, söylendikleri biçimde yazılmalıdır. türkçe karşılığı olan arapça ve farsça kelimeler kullanılmamalıdır. dilimize mal olmuş yabancı kelimelerin kullanımına devam edilmelidir. istanbul halkının günlük konuşma dili doğru türkçe olarak kabul edilmelidir. yeni sözcük türetilirken orta asya dilleri kaynak olarak kullanılmalıdır. bu makalede bu maddeler yer almaktadır. yeni lisan hareketi ziya gökalp in de katılmasıyla daha da güçlenmiştir. ziya gökalp , türkçülük düşüncesini bilimsel bir temele oturtmaya çalışmış, eserlerinde kuvvetle işlemiştir. tüm türkleri tek bayrak altında toplama, turan, düşüncesini savunmuş, ilk sosyoloji kürsüsünın kurulmasını sağlayarak ilk türk sosyolog ünvanını almıştır.milli edebiyatçılar, klasik türk edebiyatına ve osmanlı kültürünü tümüyle red etme yoluna gitmiştir. batıya kapılarını kapamışlar , halk kaynaklarına, anadolu gerçeğine hatta islamiyet öncesi türk edebiyatına yönelmişlerdir. işte bazı sanatçılar bu yaklaşımları bir bütün olarak benimsememiştir.mehmet akif ve yahya kemal milli edebiyatçılar arasına katılmamıştır. bunun temel nedeni, osmanlı kültür ve medeniyetine olan bağlılıklarını kimi yönlendiren milli edebiyat çizgisine ters düşmesidir.mehmet akif, milli mücadelede aktif rol almış. şiirlerine bu duyguları yoğun biçimde yansıtmış. her ne kadar bu açıdan milli edebiyatçılar benzese de, şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmaktan çekinmemiştir. yahya kemal'e bu tutumları ortaktır. milli edebiyatın büyük bir kısmı milli mücadele yılları arasında geçer. milli mücadeleyi eserleriyle ve aktif katılımı ile destekleyen, güçlendiren yazar, halide edip olmuştur. kullandığı dilin kılçıklı olmasını, eserlerinin yüklendiği anlam örter.
milli edebiyat cumhuriyet döneminde sürekli yazar ve şailer tarafından desteklenen ve rağbet gören bir edebiyattır. kurtuluş savaşı'nın konu alındığı bu dönemde yazarların halkın seviyesine inecek şiir ve düz yazıda önem arz etmektedir. milli edebiyatın temas özelikleri;
1) milli edebiyat sanatçıları batıyı körü körüne batıyı taklit etmekten uzak durmuşlardır
2)milli edebiyatın getirdiği en güzel yeniliklerden biri ise yeni lisan'ın getirdiği dilde sadeleşmedir.
3) sanatçılar kendilerine kaynak olarak kendi kültürlerini önem vermişler ve kendi öz kültüründen beslenmişlerdir.
4)yazarlar o zamanki toplumsal olayları eserlerine taşımışlardır.
5)daha önce yüzeysel işlenen anadolu insanına değinmişlerdir.
6)yazarlar olaylara gerçekçi yaklaşmışken ve gözleme özen vermişlerdir
genel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz 1 bireysel konulardan yeline toplumu ilgilendiren osmanlısırık gibi konular işlenmiştir.2 nazım şekillerini olarak halk edebiyatanınan nazım şekillerini olan mani hikaye destan bunun yanında romanlar da kullanılmıştır.3 nazım birimi olarak dörtlükler kullanılmıştır.