0

lüks bir ev ve lüks bir araba aldıktan sonra, parayı faize koyup aylık gelen 3-4 bin lira ile hiç çalışmadan mükemmel bir hayat sürerim, bu kaba taslak anlatışımdı tabi evi arabayı aldıktan sonra, mükemmel kadınlarla ve çok kaliteli içkilerle harika geceler düzenlerdim tabii arkadaşlarımla birlikte ondan sonra ailemle çok lüks bir tatile çıkardım, sonra farklı bir ülkeye giderdim, (times meydanına gitmeyi çok istiyorum bu arada) faizden gelen para ilede yine mükemmel geceler geçirip sürekli içip farklı kadınlarla takılırdım :d

0

önce tüm borçlarımı öderdim kalanının hatrı sayılır bir kısmıyla yardım yapardım arta kalanıyla da bir ev ve araba alırdım tabii unutmadan zekatını da verirdim.

0

şimdi ne güzel yazmışsiniz yatırım iyo bir şeydir de bunca işsiz varken o kiralari nasil toplayacaksiniz? parayı kullanmak bir beceridir bunu söyler bunu bilirim faiz caizmidir ?!? yatırım en değerli şeydir başını sokacak bir ev bir araba belkide paran bitmesin diye bir kac ev daha yatırım amaçlı uzerine iyo düşünülmüş bir is yeri ve ozgurluk sağlayacak bir miltar para dünyayı gezmek belki bir hostel de belki bir çadırda ve losev cocuk esirgeme gibi yerlere bağış ve sokak sokak gezip insanların hayatına dokunmak bir kaç öğrenci okutmak mesela ilaç alamayan hastalara destek olmak daha iyi bir yatırım olamaz kendinizi tabiiki simartin ama suyunu çıkarmadan ve sağlam birnyatirim bulun bu sağlam yatirim kazanciniza kazanç sağlar

0

borçlarımı öder paranın geri kalanını faize yatırırdım . her gün günlük faizle günümü gün ederdim. işten çıkardım tük dünyayı dolaşırdım. bol bol ev araba alırdım.

0

ilk olarak borçlarımı kapatırım sonra ise yatırım birazını harcamak için kullanırım faize falan yatırmam bir şey yok ki benim için.çünkü boş boş oturuyorum öyle.sonra paradan başka bir şey yok

0

çocuk eğitimi mi anne baba eğitimi mi?
prof.dr. harun avcı
çocuğunuz öfkeyle karşınıza dikiliyor ve size meydan okuyor mu? onun nereye gittiğini bilmiyor, meraktan çatlıyorsunuz ve gelince de size hiçbir şey söylemek istemiyor mu? evde hiçbir şey yapmak zorunda olmadığını, doğmayı kendisinin istemediğini ve bu sebepten sizin ona bakmakla yükümlü olduğunuzu söylüyor mu? inanç ve değerleriniz çocuğunuzun inanç ve değerleriyle çatışıyor mu? isteklerini yerine getirmediğinizden şikâyet ediyor mu? bu soruların hepsine "hayır" cevabı verecek anne-babaların sayısı çok azdır. çünkü her çocuğun çeşitli istekleri olur, davranışla ilgili veya hissî problemleri bulunabilir. meselâ, arkadaşı veya kardeşiyle iyi geçinemez, sürekli yeni eşya veya giyim ister, okul ve ödevler sıkıcı gelir, sizin uygun görmediğiniz kişilerle arkadaşlık eder; hattâ yatma kalkma saati, yemesi, odasını düzenlemesi, hafta sonu ve boş zamanını nasıl değerlendireceği konularında anne-babasıyla anlaşamaz.
bu tip problemler karşısında siz, ona emirler vererek yönlendirmeye mi çalışıyorsunuz? uyarıp gözdağı mı veriyorsunuz? yoksa nasihat edip, nutuk çekip, çözüm teklifleri sunup, ahlâk dersi mi veriyorsunuz? ya da yargılıyor, suçluyor, tenkit ediyor ve aynı düşüncede olmadığınızı mı söylüyorsunuz? veya ad takarak, alay ederek utandırıyor musunuz? yoksa aynı düşüncede olduğunuzu belirtmeyi, övmeyi, her yaptığını desteklemeyi ve güven vermeye çalışmayı mı tercih ediyorsunuz? veya onun davranış ve düşüncelerini analiz edip yüzüne karşı yorumlar mı yapıyorsunuz? ya da onu oyalıyor, konuyu saptırıyor, sorular sorarak anlatmak istediklerini mi sınırlıyorsunuz?
bu soruların en azından bazılarına "evet" demek ebeveynlere ters gelmez. oysa bunlar anne-baba ile çocuk arasında iletişim kurulmasını engeller. emir ve yönlendirme, çocuğa duygularının ve ihtiyaçlarının önemli olmadığını anlatır. o hâliyle kabullenilmediğini iletir. bu ise çocuğu kırar, kızdırır ve düşmanca hareketlere sebep olur. gözdağı vermek, çocuğu korkak yapar ve küstürür. yerli yersiz ahlâk dersi verilen çocukta suçluluk duygusu uyanabilir. hep nasihat etmek ve çözüm teklif etmek, çocuk için, "anne-babam benim çözüm bulma kabiliyetimin olmadığını düşünüyor" anlamına gelir. böylece çocuk düşünmeye değil, anne-babasına bağımlı kalmaya yönelir ve aşağılık duygusuna kapılabilir. çocuklar nutuk dinlemeyi de, hatalarının yüzlerine vurulmasını da sevmezler. bunlar ona, onu küçük gördüğümüz, yetersiz bulduğumuz düşüncesini verir. yargılamak, eleştirmek ve suçlamak, çocuklara kendisini yetersiz, aptal, değersiz hissettirir. tenkit, çocuklarda sevilmedikleri duygusunu uyandırır. ad takmak, alay etmek ve utandırmak, çocukların kişiliği üzerinde olumsuz etki yapar. söylenenin tersini yapıp kendisini haklı çıkarmaya çalışabilir. oyalamak ve konuyu saptırmak, onunla ilgilenmediğimiz, saygı duymadığımız ya da reddettiğimiz zannını uyandırır. aşırı iltifat da çocuklar üzerinde olumsuz tesire sahiptir. sürekli övülen çocuklar övülmediklerinde

0

ilk yapacağım şey herhalde bir şirket açmak olurdu bu parayı değerlendirmek daha fazla kazanmak için. daha sonra ev alırdım. kazandığım paralar ile yatırım yapmaya çalışırdım. dünyayı gezerdim çeşitli yerlerde kamp yapardım. dağ taş manzara orman ne arasanız karavanla giderek yeni yerleri keşfetmeye çalışırdım. hayvanlara yardım ederdim onların bizden daha çok ihtiyaçları var. onlara barınak kurmaya çalışır aşılarını yaptırır yiyeceklerini temin etmeye çalışırdım. bol bol kitap alırdım. böylece bilgi dağarcığımı ve kütüphanemi zenginleştirirdim. çeşitli ihtiyaçlarımızı karşılardım. belli kurumlara yardımlarda bulunabilirim. araba alırdım ve kendime bir şöför tutardım. yat alabilirdim denize yakın güzel bir yerde yazlık bir ev alır yazları oraya giderdim. böyle sanırım her fırsatı değerlendirir hiçbir fırsatı kaçırmazdım. ancak çokta müsrif veya savurgan olmamaya da dikkat ederdim.

0

benim elime 1 trilyon geçecek, ben direkt daire alırdım bu paraya. ne kadar olursa. daire masrafları filan hep bu paradan karşılardım... ondan sonra aldığım daireleri kiraya verirdim. ben daire alarak değerlendiririm. hatta dairelere topraktan ya a inşaattan girerim ki daha fazla daire alma imkanım olsun... başka türlü bu para değerlendirilmez. tamam bankaya koyarsın faiz maiz ama o kadar parayı da bankaya koyarak kendimi neden rahatsız edeyim ki. bankacılar bu sefer arayacak sürekli, şunu yapalım bunu yapalım diye. gerek yok onun için. düşünsene... 5 tane daire almışsın ve hepsini 1200 tl den kraya vermişsin istanbul gibi bir yerde. kiraları toplasan ayda 6 bin tl.. eğer çalışan bir insansam o 6 bin tl yi de aylık altın alırdım ki hem para değer kaybetmesin hem de her ay topladığım kiralarla rahat bir yılda bu para 72 bin tl yapar... iki yılda 144 bin tl.. o da en az. yıllık olarak dairelere zam yaptığımı varsayarsak bu 144 bin olur sana 146 bin mesela... yani bir daire alacak parayı yine 2 yılda çıkarmış oluyor. bu paraya yine topraktan bir daire alınır. ;) ;) yaniii... iyi değerlendirilirse çok güzel paralar getirir bu 1 trilyon.

0

direk gider bankaya koyardım. faizi nerden baksan aylık en az 8 bin getirir. pratisyen doktor o kadar almıyor :) aylıkta faizini çatır çutur yerdim. 8 bin tl kim alıyor. valla ne euro ne dolar ne altın ne de borsa hiç birine yatırmazdım. bankadan da gidip kredi çekerdim. 300 bin tl. ev ve orta sınıf bir araba alırdım. gelen 8 binin 5 binini her ay kredi öderdim. 3 binde cebime kalır ooh mis çalışmadan ev araba bide aylık maaş ne güzel valla. bide giderdim sigortamı yatırırdım 1000 tl de ona gitse 2000 tl de bana kalırdı gezerdim tozardım hayatımı yaşardım

0

elime 1 trilyon para geçse bulunduğum şehirde satılık dairelerin en ucuza satıldığı bölgeine gider ya da internetten araştırmasını yapar, sonra o 1 trilyonun hepsine yettiği kadar daire alırdım. sonra hepsini kiraya verirdim. :)

0

tüm borçalarımı kapatıp ev be araba alırdım. bankaya bir miktar yatırıp geriye kalanı ailem ve sevdiklerim ile paylaşırdım.

0

elime o kadar para geçerse ilk önce bir ev ve araba alırm çok abartmam aldığım ev ve arabanın fiyatını geri kalan tüm parayı sevgi evlerinde yaşayan çocuklar için harcarım

0

ilk olarak yurt dışına çıkardım ve dilimi geliştirirdim.sonra bir ev alıp kiraya verirdim çok lüks olmayan.bir araba alırdım daha sonra kalan paramı anneme verirdim o benim her şeyim çünkü.

0

elime bir trilyon geçtiği an ilk başta gider bir tane wolkswagen amarok alırdım daha sonra gidip bir adet daire alırdım geri kalan parayla da kendime bir iş kurardım daha sonra da o işte kavrulup giderdim

0

faize yatirirdim günah munah ama yaparım

1

elime 1 trilyon geçse ilk olarak yardım kuruluşu kurardım.