eski aşklar, hasret üzerine kurulu aşklardı. mektup yazan, mektup bekleyen, yol gözleyen aşklardı. bir bakışın, bir dokunuşun kıymetinin bilindiği aşklardı. radyodan çıkan şarkıyı bu bizim şarkımız diye dinlemekti. değerliydi benim gözümde o yıllarda yaşamak isterdim aşkı, nostalji seviyorum ve bu yüzden halen seksenler izliyorum.
eski aşklarda özlem vardı. iki aşık sürekli buluşamazlardı, buluşamadıkları için hep saygı sevgi vardı, buluştuklarında şimdi ki gibi el ele gezemezler, bir tanıdık görür de bişey der diye. birbirlerinin fikirlerini dikkatlice dinler kafalarına not ederlerdi.
insanların gözünü para ve makam hırsını bürümediğini düşünürsek karşılıksız ve edep güzel ahlaklı olarak düşünürsekte saygı çerçevesi içerinde bir ilişki bir aşktı
bence hissiyat olarak aynıydı. insanın bir duyguyu hissetme şekli değişebilir mi ki? sadece yaşanış biçimleri farklıydı.